Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün bir kez daha BM kürsüsüne çıkacak ve çok iyi biliyoruz ki yapacağı konuşmayla hepimizin göğsünü kabartacak. Gazzeli masumların hakkını, Filistin'in hukukunu en güçlü cümlelerle savunacak. İşgal devletinin ise sadece Filistin ve bölge için değil bütün dünya için kötülük üreten kanserli bir organizma olduğunu, kesilip atılmazsa yahut kendi alanına mühürlenmezse insanlıktan geriye hiçbir şey kalmayacağını anlatacak.
Bu kez herkes anlayacak onu.
Önceki konuşmalarında kulağının üstüne yatanlar, antisemitizm hipnozundakiler ve İsrail ile işbirliği içinde olanlar duymazdı Erdoğan'ı.
İsrail'in kendine sınır çizmeyip alan genişlettiğini haritalarla gösterdiği 2019 yılında tam bir aydınlanma yaşadı uluslararası toplum. Erdoğan haritayı çıkarıp BM'ye sordu kürsüden: "İsrail devletinin sınırları neresidir"
O gün cevap verilemedi, hala verilemiyor. Ama artık herkes bunun farkında.
**
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Mısır televizyonuna verdiği röportajda vurguladığı gibi: "İsrail, artık bütün risklerini hesaplamış ve bölgesel yayılmacılığı Filistin meselesinin ötesinde bir politika haline dönüştürmüş durumda."
Bu durumu bazı devletler nihayet idrak edebildi.
Hangi aşamada geldiler bu noktaya
Filistin'de neredeyse yutulmayan toprak parçası kalmadığında... Gazze'de yarısı çocuk en az 65 bin insan öldürüldüğünde. Yaşayanlar açlık kıtlık hastalık cenderesinde "enkaz altında" İsrail'in insafına bırakıldığında. Batı Şeria'da devlet zulmünün yanı sıra devlet destekli "yerleşimci" terörü Müslüman mahallesinde kol gezerken...
Nihayet anladılar ve İsrail'i karşılarına alma pahasına Filistin'i tanıma kararı aldılar.
Bu idrakte Erdoğan'ın vazgeçmeyen, hep "seferde olan", çabalayan, yapılanı azımsamayan azminin ve inancının doğrudan etkisi var. Hakan Fidan dahil tüm Dışişleri Bakanlarımızın diplomatik uğraşları var.
Ama kuşkusuz Filistinlilerin izzetli direnişidir bu sonucu doğuran ilk ve en büyük sebep.
**
Asıl mesele İsrail'i durdurmak elbette. Mevcut BM Güvenlik Konseyi yapısı değişmediği, dolayısıyla ABD İsrail'i korumaya devam ettiği müddetçe BM'den askeri yaptırım kararı çıkması zor görünüyor.
Lakin yeni bir gerçeklik de var gelişmekte olan.
Ortadoğu'da kendi ortak çıkarları için garnizon bir devlet "icat eden", İsrail'e her şeyin üstünde ve dışında bir istisnailik bahşeden ABD ve Avrupalılar arasında bir çatlak var artık.
Bunun bir nedeni ABD ile Avrupa'nın Ukrayna savaşında ayrı düşmesiyse diğeri hiçbir hukuka ve insani değere tabi olmayan İsrail'in artık taşınamıyor oluşu.