Türkiye'de son yıllarda kadınlar arasında meme kanseri vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü tarama programları ve kamuoyuna yönelik farkındalık kampanyaları, bu artışı daha görünür kılarken aynı zamanda erken teşhisin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.

Modern yaşamın getirdiği alışkanlıklar, çevresel faktörler ve hormonal dengesizlikler, meme kanserinin yaygınlaşmasında kritik rol oynuyor. Uzmanlara göre; sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, obezite, sigara ve alkol tüketimi gibi etkenler bu tehlikeyi körüklüyor.

Meme Kanserini Tetikleyen Unsurlar

Son dönemde yapılan bilimsel araştırmalar, meme kanserinin sadece genetik yatkınlıkla sınırlı kalmadığını gösteriyor. Stres, uykusuzluk, doğum yapmama, aşırı östrojen üretimi ve radyasyona maruz kalma gibi unsurlar da bu hastalığın oluşumunda belirleyici hale geldi.

Ayrıca doğum kontrol haplarının kontrolsüz ve uzun süreli kullanımı da meme dokusunda riskli hücrelerin oluşumunu tetikleyebiliyor.

Hastalıkta Evreler ve Hayatta Kalma Şansı

Meme kanseri genellikle 4 evrede ilerliyor. Erken teşhis edildiğinde, yani 1. ve 2. evrede, tedaviye olumlu yanıt oranı %90'ın üzerindeyken; 3. ve özellikle 4. evrede hastalık vücudun diğer bölgelerine yayılabiliyor. Bu durumda yaşam süresi ciddi şekilde kısalabiliyor.

Ancak devletin sunduğu ücretsiz tarama hizmetleri ve son yıllarda sağlık altyapısına yapılan yatırımlar sayesinde, hastalığın ileri evrelere ulaşmadan fark edilme oranı giderek artıyor.