Erdogan'ın Suriye mesajı yankı uyandırdı: Çözüm için tarihi fırsat

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80. Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta, uluslararası basının gözlerini üzerine çeken dikkat çekici bir görüşmeye imza attı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi'nde gerçekleşen bu temas, yıllardır süren diplomatik donukluğun ardından, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir dönemin habercisi olarak yorumlandı.

Erdoğan ve Şara, yaklaşık 60 dakika süren görüşmede sadece ikili ilişkileri değil, bölgesel güvenlik dengelerini, göç krizini ve ekonomik ambargoların kaldırılmasını da masaya yatırdı. Görüşmeye Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybaniile MİT Başkanı İbrahim Kalın da eşlik etti.

Şam-Ankara hattında 'yeni sayfa' mesajı

Görüşmeye dair ilk açıklama Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan geldi. Yapılan değerlendirmede, Erdoğan'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların artık işlevsiz ve bölge barışına zarar verici bir noktaya ulaştığını belirterek, bu baskıların en kısa sürede kaldırılması gerektiğini vurguladığı bildirildi.

Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini temel alan tüm çözüm yollarına açık olduğunuvurgulayan Erdoğan, özellikle terör örgütlerinin bölgedeki varlığına dair endişelerini net ifadelerle dile getirdi. SDG'nin 10 Mart Mutabakatı'na uyması gerektiğini vurgulayan lider, bu konudaki kararlılığın altını çizdi.

Dünya bu görüşmeyi konuşuyor: "Yeni eksen doğuyor"

Bu kritik görüşmenin yankıları, yalnızca bölgeyle sınırlı kalmadı. Washington Post, görüşmeyi "Ortadoğu'da diplomatik buzların çözülmesi" olarak manşetine taşırken, Le Monde, "Ankara ile Şam arasında zımni bir anlaşmanın temelleri atılıyor" yorumunu yaptı.

Ortadoğu uzmanları, Erdoğan-Şara buluşmasını, Soğuk Savaş sonrası Suriye-Türkiye ilişkilerinin en ciddi temasıolarak değerlendiriyor. Özellikle ABD'nin bölgede zayıflayan etkisinin, Türkiye ve Suriye'yi yeniden yakınlaştırdığına dikkat çekiliyor.

Görüşmenin perde arkası: Türkiye neyi hedefliyor

Türkiye'nin, Suriye ile yeniden kurulan diplomatik hattı yalnızca göçmen krizi ya da terörle mücadele üzerinden değil, aynı zamanda enerji koridorları, yeniden imar süreci ve ticaretin normalleşmesi