Mart kedisi gibiler

Bu tayfa aynı mart kedisi gibi.
Hem yapıyor hem de cırlıyorlar...
CHP'li malum belediye başkanları çalıyor, yakalanınca cırlıyorlar.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, CHP'li başkanların kimyasını iyice bozdu.
Özgür Özel de gözaltı saatine kızıyor.
"Şafak vakti gözaltı işlemi mi olurmuş"
"Çağırsalar gelirlermiş!" diyor.
Polisin gözaltı saatinin kafalarına göre belirlenmesini istiyor!..
Yani tek dertleri gözaltı saati.
Ulan kamu malını, tüyü bitmemiş yetim hakkını talan ettirirken, eşe-dosta ve genel merkez talimatlı şirketlere peşkeş çekerken saatin önemi yok da hırsızların gözaltına alındığı saat önemli öyle mi
Ali Mahir Başarır'ı, Macit Özcan'dan bilirim!
Siyasette bir yere gelmişse çeterüşvet ve yolsuzluk operasyonu sayesindedir.
Eski Mersin Belediye Başkanı Macit Özcan, rüşvet ve yolsuzluktan yargılanırken avukatı oydu çünkü.
Ali Mahir'in hukuktan-guguktan söz etmesi hikâyedir.

Ali Mahir, belediyelerdeki hırsızlığı müvekkili Macit Özcan'dan bilir.
Gözaltı saatini boş verin.
Çalmayın ki kimse sizi sabahın köründe yataktan kaldırmasın. Çalıp çırptığınızda mart kedisi önce yapıp sonra cırlamayın!
CHP'li Ataşehir, Maltepe, Sarıyer ve Şişli belediyelerindeki ihalelerle DHKP-C'ye milyonlar aktarılmış.
Esenyurt, Beşiktaş ve Beykoz belediyelerine yönelik rüşvet operasyonları sonrası Özgür Efendi ve avenesi, kamuoyuna "Kim yanlış yapmışsa hesabını verecek" diyeceği yerde maalesef hırsızı savunmuştur.
Yani el ele talan ediyor ve ettiriyorlar.

Aziz İhsan Aktaş'ın Ekrem'den kaptığı 1 milyar 260 milyon liralık otobüs tamir-bakım ihale işi heybede büyük turptur.
Ekrem'in cırlamasının sebebi budur
"Suç örgütü kurup yönetme", "suç örgütüne üye olma", "rüşvet verme", "ihaleye fesat karıştırma", "edimin ifasına fesat " ve "kara para aklama" suçlarından tutuklu Aziz İhsan Aktaş olayı İstanbul dışındaki illere de sıçradı.
Topal İhsan'ın şaibeli ihaleleri sadece Ekrem'in İBB'si, Beşiktaş ve Esenyurt belediyeleriyle sınırlı değil.