İki insan hikayesi

O 22 yaşında bir depremzede...

6 Şubat felaketinde hayatı kararmış bir sporcu.

Asrın felaketinde anne babasıyla birlikte ikiz kızkardeşini de kaybetmiş.

Enkazdan 10 saat sonra çıkarılan Görkem Çakmak bir dizi ameliyattan sonra tekrar yeşil sahalara döndü.

Genç file bekçisi "gözlerim tribünde annem, babam ve kız kardeşlerimi arıyor" dedi.

Deprem felaketi 6 şubatta çocuk yaşlı, genç demeden binlerce insanımızı kopardı hayattan.

Elbette birinci derecede kusurlu olanlar müteahhitler.

Türk halkının "Deprem Dedesi" rahmetli Ahmet Mete Işıkara'nın dediği gibi oldu," deprem değil insanlarımızı binalar öldürdü."

**

Genç kaleci o soğuk gece depremin yıktığı 2 katlı binanın enkazında 10 saat kurtarılmayı bekledi.

Enkazdan sağ kurtulan Görkem babası Orhan, annesi Sevgi ve ikiz kız kardeşleri 17 yaşındaki Ceren ile Cevher yıkılan bina öldürdü.

İki ayağından ve belinden rahatsızlanan genç kaleci geçirdiği ameliyatlar sonrası ayağa kalkabildi.

Depremden 1,5 yıl sonra çok sevdiği yeşil sahalara adım atmanın heyecanını yaşadı.

Tek başına kalan genç kaleciye Hatay Valisi Mustafa Masatlı sahip çıktı... Masatlı genci himayesine aldığını söyledi.

Vali öksüz kalan gencin maddi ve manevi sorunlarını da giderecek.

Valinin babacan tavrı genç kaleciyi çok mutlu etti.

Şu ara BAL Ligi'nde mücadele eden Samandağspor ile anlaşma noktasında olduğunu belirten başarılı kaleci, "Aileme verdiğim futbolcu olacağım sözünü yerine getireceğim. En büyük hayalim ise taraftarı olduğum Galatasaray'ın başarılı kalecisi Muslera gibi olmak" dedi.

**

BÜLENT ÖZÜLKÜ

Bu bir reklam ve kişiyi övme yazısı değildir...

Memleketine ve insanına aşık birinin başarı öyküsüdür.

Keşke bu örneklerden memleketimizde çok olsa.

Tam adı Şükrü Bülent Özülkü

Adanalı yağız bir delikanlı.

Adam gibi adam dediklerimizden biri.

Marifet iltifata tabidir demişler ya.

Onun da yaptıkları övgüyü çoktan hak etti.

Binlerce insana aş veren biri övgüyü nasıl hak etmesin ki.

Vergisini aksatmayan hatta rekorlar kıran bir mükellef o...

Mert, çalışkan, hırslı, zeki, merhametli ve sözünün eri.

Adamda kibrin zerresi yok!

Başarılı olup da mütevazi olmak herkese özgü değil.

Özülkü zor bir çocukluk dönemi yaşadı.

TCDD Adana Garı'nda görevli bir baba ile ev hanımı bir annenin tek oğluydu.

Üçte kız kardeşi vardı.

Öylesine yokluk dönemi yaşadı ki akşamları sokak lambasının altında ders çalışmak zorunda kaldı.

Eve tek maaş giriyor ama ay başında bitiyordu.

Zeki biri olan Özülkü çocuk yaşında ailesinin ekonomisini yönetmeye başladı.

Babasının annesine verdiği parayı daha ekonomik harcanmasını bildi.

**

Lise öğrenimini başarıyla tamamlayan Özülkü İstanbul'da okuduğu üniversiteden yüksek kimyager olarak mezun oldu.

Üniversite dönemi de yokluklar içinde geçti.

Süt ekmekle öğün atlattığı günler az değildi.

Ülkesini ve milletini seven Özülkü, üniversiteyi bitirir bitirmez Adana'ya dönerek ailesine destek olmaya başladı.

Önce dershane işine girdi.

Bir çok tanınmış genci geleceğe böyle hazırladı.

Sonra binlerce üniversite öğrencisine burs verdi.