Koç gitti Saran geldi ama kadersizliği bitmedi

Gündüz başka bir maç vardı Fenerbahçe stadyumunda. Büyük ümitlerle gelen Ali Koç, çok kötü bir finalle müthiş bir yenilgi aldı, başkanlıktan gitti. Futbol takımı da akşam Kasımpaşa stadyumundaydı. Fenerbahçe takımı maça çıktığında başkan Ali Koç'tu, devre arasında Sadettin Saran geldi ama Fenerbahçe'nin kadersizliği bitmedi.

Net olarak futbolcular ve teknik adam abandone olmuşlardır. Kasımpaşa on kişi kalmasına rağmen Fenerbahçe'nin etkili hücumu yok. Yeni teknik adamı daha anlayamadım. Deneme, yanılma yapıyor. Ama ikinci yarıda on kişi oynayan Kasımpaşa üç-dört etkili pozisyona girdi. Karşılarında Fenerbahçe olmasa, isimden korkmasalar ikinci yarıda 2-3 gol bulurlardı.

Yönetimler bozuk olunca takım da bozuk oluyor. Düşünün Ali Koç yedi senede 10'dan fazla teknik adam değiştirdi. Haliyle futbolcular da değişti, Fenerbahçe'nin oynadığı futbol da hep değişti. Bir türlü istikrar sağlayamadılar.

Kulüpler şunu anlayamıyorlar, her maçtan sonra konuşmaları hep hakem. Tamam hakemlerin de kötüleri var ama sen hiç iyi futbol oynamadın. Yaptığın transferler, aldığın oyuncular yanlıştı. Yönetimde istikrar yoktu ki takımda olsun. Aziz Yıldırım'ı nasıl gönderdiyse kendisi de öyle gitti. Bir daha da Fenerbahçe'ye başkan falan olamaz. Maç yazısı yazdık ama hem sahadan hem yönetimden. Dün bakıyorum giden başkan da gelen başkan da geçmişte sporculuk yapmadıkları için hep düşmandan bahsettiler. Düşman yaratarak başarılı olamazsınız. Bakınız Süleyman Seba, Özhan Canaydın, Ali Uras ve Mustafa Cengiz'e. Bunlardan hiç düşman kelimesi duydunuz mu Zaten bunların üçü Cengiz hariç sporcuydu. Sporda düşman olmaz rakip olur.