Seden'in ardından,

"Basketbol ailesi büyük bir beyefendiyi daha sonsuza uğurladı. Nezaketi, zarafeti, efendiliğiyle büyük küçük herkesin gönlünü kazanmış Önder Seden Ağabeyimizi kaybettik. Önder Ağabey, altyapılarda formasını giydiğim ilk milli takımın antrenörüydü. Daha sonra Challenge Turnuvası'nı İstanbul'da oynayıp, gitmeye hak kazandığımız 1981 Avrupa Şampiyonası'nda da koçumuzdu. Tam 42 yıl önce, mayıs ayında bugün hâlâ özlediğimiz Spor Sergi Sarayı'nda oynanan heyecan dolu maçlar, Türkiye'de basketbolun sevilip çok daha geniş kitlelere ulaşmasında büyük rol oynamıştı. Önder Ağabey, o gün bütün bakışları üzerinde toplayan, baskıyı omuzlarında hisseden bir adam olmasına karşın tevazuyu bir dakika olsun elden bırakmadan, adeta ön plana çıkmaktan kaçınan bir antrenör portresi çizmişti. Hislerini dışarı vurmayı pek sevmezdi zaten... Hiç öyle görünmese de esprili bir kişiliği vardı ve bu özelliğini maçların en gergin anlarında, genelde "yemek" benzetmeleri yaparak ortaya koyardı. Aldığı molada "Yahu sütlaç gibi oynuyorsunuz" demesi veya rakibe çok ribaund verdiğimiz bir devrenin ardından soyunma odasında "Adamlar pilavları üzerimizden kaşık kaşık yiyorlar" cümlesiyle konuşmaya başlaması, bugün bile aklımda.Şakalarımızı kaldırırdı büyük olgunlukla. Herkesin ağzını bozmaya yatkın olduğu, gerilim katsayısı yüksek anlarda, kaybedilen maçlarda, hakemlerin hatalı kararlarında bir gün olsun kötü bir sözcük kullandığı görülmedi, duyulmadı. Ortama ana avrat söverek dalanları