Nefes nefese

Euroleague'de son viraja geldik. Real Madrid beklendiği gibi Baskonia'yı 3-0'la geçti. Final Four'un diğer 3 takımının belirlenmesi ise 5. maçlara kaldı. Her zaman dile getirdiğim bir durumla karşı karşıyayız: Güç dengesi eşit ya da çok yakın olan iki takımın kısa sürede oynadığı maçlarda birinin diğerini iki kez üst üste yenmesi çok zordur. Maçlar nerede oynanırsa oynansın, bu kural değişmez. Yine aynı senaryoyu izliyoruz. Doğaldır ki, biz Fenerbahçe-Monaco serisine odaklıyız. Kazandığımız maçlarda neleri doğru yaptık Kaybettiğimiz maçlarda hatalarımız neler oldu

Fenerbahçe kazanırken, topu çok iyi paylaştı. Anlamlı pas sayısı arttığı zaman akıcı hücum ediyoruz, problem yaşamıyoruz. Ama oyun bire birlere kalınca sorun başlıyor. Bizden daha atletik oyunculardan kurulu Monaco'nun istediği de bu zaten. Bire birlerde kolay yenilmiyorlar. Sürekli topun karşısında kalan aktif savunmacılarla bize rahat atış şansı vermiyorlar. Bu durumda yeniden oyun karakterimize döner, disiplinden kopmadan bunu bütün maça yayabilirsek galibiyete yakın oluruz diye düşünüyorum. İki takım sezon boyunca 6 kez karşı karşıya geldi. Artık herkes birbirini çok iyi tanıyor. Bu tür uzayan serilerde rakibi şaşırtacak sürpriz oyun ve oyuncular dengeyi bozar. Örneğin, ilk maçtaki Sestina'nın performansını hatırlayalım. Fenerbahçe'nin çarşamba akşamı yine benzer bir sürpriz paketine ihtiyacı var. Motley'in sakatlıktan dönecek olması avantaj. Bunun yanında hiç geri adım atmadan 40 dakika boyunca mücadele etmek şart.