Oyuna müthiş başladık. Özellikle Ercan Osmani, sahanın iki yanında da çok etkili oldu. Hem Giannis'i savundu hem de belki de hayatının en iyi 20 dakikasını oynadı. Topa çok iyi baskı yaptık ve birinci devrede maçın bütün kontrolü bizim elimizdeydi. Alperen ilk devrede belki skora her zamanki kadar katkı vermedi ama gelen yardımlarda boş adamı çok iyi buldu. Özellikle savunmamız, çok üst düzeydeydi. Hiç boş atış vermedik. Kenardan gelen bütün oyunculardan katkı aldık. Modern basketbolda savunmanın ve sertliğin ne kadar önemli bir faktör olduğunu bir kez daha gördük. O savunmadan aldığımız enerjiyle hücumda da çok etkili olduk. Neticede birinci devreyi 18 farkla, bu seviyeler için çok farklı bir şekilde önde bitirdik. Birinci devreyi 18 sayı gibi bir farkla bitirmek, büyük bir avantaj oldu. Panik içinde skorun gerisinden koşan Yunanistan, gayet doğal olarak hatalar yaptı ve farkı koruduğumuz gibi aştık da.
İkinci devrede de üstünlüğümüz devam etti. Bizim basketbol deyimimizle maç olmadı. Savunma yoğunluğumuz hiç düşmedi. Bundan önceki yazılarımda bizim takımın, madalyanın idari hata yapılmazsa en büyük adaylarından biri olduğunu belirtmiştim. Benim tahminlerim genelde tutmaz, bu kez tuttu. Şimdi Almanya ile altın madalya maçına çıkıyoruz. Uzun bir süre sonra ilk kez, iki namağlup takım final oynuyor. Kolay maç olmayacaktır. Milli Takımımız'a başarılar, kalbimiz sizinle. Sizinle bütün Türkiye gurur duyuyor çocuklar. Basketbolu tekrar hak ettiği yere getirdiniz.