Türkiye Yüzyılı

THE Economist, farklı zamanlarda iki farklı kapakla bugünü işaret ediyordu sanki... Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesinden sonra hem enerjiyi hem de Moskova'ya uygulanacak yaptırımları kapak yapıyordu. Yaptırımların bir işe yaramayacağını dile getiren dünyaca ünlü DERGİ enerjide içine düşülecek kör kuyuyu da işaret ediyordu. Hatta o kapaktan sonra çok kişi Borsa'ya GİRİYOR VE ENERJİ ŞİRKETLERİNE YATIRIM YAPIYORDU. HALİYLE ÇOK DA KAZANIYORLARDI... Yazamadığım günlerde sizlerden uzak kaldığım zamanda çok ilginç gelişmeler oldu. Hiç biri beni şaşırtmadı. BÜYÜK PLAN tıkır tıkır işliyordu çünkü. Alışkanlıklarımız bize devamlı olarak küçük parçalarla ilgilenmemizi öğütlüyordu. Oysa ülkemizin gittiği yer ve alacağı rol vardı. Bu değişiyordu. Bunu ıskalayan çoktu. Hatta yine The Economist İTTİFAKLARIN DEĞİŞECEĞİNİ YENİ KAMPLARIN KURULACAĞINI ilan ediyordu. Yani kartların yeniden dağıtıldığını kapak yapıyorlardı... Bizim yapmamız gereken günlük olaylara değil de büyük AKIŞLARA kafa yormak olmalıydı. PKKYPG, İstiklal Caddesi'ndeki saldırı, ABD'nin ERBİL Konsolosluğu'nun duyurusu, Rusya'nın Ukrayna'daki kazanımları, ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley'in Zelensky'i bitiren açıklamaları, Almanya Başbakanı Scholz'un Çin çıkarması ve G-20 gibi çok önemli gelişmeler yaşandı. Gelin biz TÜRKİYE açısından olan bitene bakalım... İlk cümlemiz "TÜRKİYE'siz olmaz" olsun... Devam... Takip edenler bilecektir. 24 Şubat'tan bu yana Rusya'nın Ukrayna'ya girişini bambaşka çerçevede ele aldım. Zaten kimse de benim gibi bakmıyordu olan bitene. Dün gece biraz TV izlemek için fırsat buldum. Değişen bir şey yoktu. Yorumların pek çoğu kısa boyluydu. Medyadaki haberlerin ötesine geçilmiyordu! Açalım... ALMANYA'yı RUSYA'ya gaz bağımlısı yapan ve Merkel tarafından da her zaman takdir gören eski Başbakan Gerhard Schröder'e uzanalım... Nord Stream AG ve 2 AG'nin Hissedarlar Komitesi Başkanlığı görevini yürüten Schröder, Antalya Enerji Zirvesi'nin özel oturumunda konuştu. Gerhard Schröder, STEINMEIER ve MERKEL ile birlikte sonuna kadar RUS GAZINI SAVUNAN İSİMDİ... Eski Başbakan Antalya'da "Şu anda bu yaz gazın spot piyasalardaki fiyatı megavat başına 200 Euro'yu geçti. Toptan pazarına baktığınız zaman da krizden önce çok uzun bir süre 20-30 euro arasındayken çok ciddi artışlar oldu. Almanya ve Avrupa'da birçok firma, bu tarz muazzam fiyat artışları ile karşı karşıya kaldı. Burada birçok farklı sanayiyi sayabiliriz. Gazla çalışan ve gaza muhtaç olan birçok sektörde ve firmada bu sorun yaşandı. Bunun yanı sıra evlerde de aynı şekilde kilovatsaat başına 5 cent ya da 6 cent'ten ziyade artık 20 cent'lere kadar çıkan bir rakam görmekteyiz. Hiçbir firmanın bu tarz bir gaz fiyatı ile rekabet edebilir bir ürün üretmesi mümkün değil. İnsanların evlerinde kendini ısıtabilmesi için bu parayı ödemesi mümkün değil. O yüzden bu fantezi diyebileceğimiz fiyatlarda seyreden enerjinin ekonomiyi kalkındırmasını beklemek mümkün gözükmüyor. Bunun elbette çok acı sonuçları olacak. Belki şirketler kapanacak, yurt dışına göç olacak ve işsizlik artışa geçecek. Bu anlamda enerji fiyatlarının makul seviyede kalması için mutlaka adım atılmalı ve enerji güvenliğinin sağlanması ve fiyatların yükselişinin durdurulması şart. Hem Avrupa hem ulusal seviyede hem de gaz tedarik zincirinin en başından başlayarak en sonuna gidene kadar yani nihai tüketiciye gidene kadar bu sürecin kontrol altına alınması şart. Avrupa'nın ve Almanya'nın ana gaz tüketicileri olduğunu biliyoruz. Ukrayna'da savaş patlamadan önce Almanya, yaklaşık olarak 90-95 bin BCM çapında gaz tüketimi yapmaktaydı. Bunun büyük bir kısmı da Rusya'dan geliyordu. Avrupa Birliği içindeki gaz tüketimine baktığımızda ise yaklaşık 400 BCM olduğunu biliyoruz. Bunun da 170 BCM'si de Rusya'dan geliyor. Bu rakamlar bize şunu çok net bir şekilde kanıtlıyor: Gaz fiyatlarındaki bu dalgalanmadan da anlayacağımız üzere Rusya gazının hem Almanya hem de Avrupa için yerine koyulmasının çok zor bir miktar olduğunu görüyoruz. Bu nedenlerden dolayı bizim bu savaşı durdurmamız şart. Normal ticaret şartlarına dönmek zorundayız..." diye konuştu. Schröder, ayrıca "Norveç veya Cezayir'den alınabilecek doğal gaz miktarı ihtiyaca cevap veremez. Doğu Akdeniz, Türkmenistan, Mısır, İran gibi kaynakların Avrupa'ya gaz tedariki için potansiyel barındırıyor. Ancak bunun gerçekleşmesi uzun vadede mümkün" dedi. Rusya'nın UKRAYNA hamlesi AVRUPA'yı enerjide köşeye sıkıştırdı.