KÜRESELLEŞME, GLOBAL GÜÇ, BÜYÜK OYUNCU diye tanımların peşine düşersek ilk gideceğimiz adres doğal olarak BLACKROCK olacaktı...
Zaman zaman yazdığım gibi operasyonun başındaki Larry Fink özel bir isimdi.
DEMOKRATLARI AYAKTA TUTAN merkezlerden biriydi.
Yönettiği para ile tabii...
Blackrock, 1988 yılında New York'ta Larry Fink, Susan Wagner, Barbara Novick ve Robert S. Kapito gibi 8 finans uzmanı tarafından kuruldu. Bu kişiler finansal danışmanlık sektörünü daha şeffaf ve verimli hale getirmek istiyorlardı. Başlangıçta bu kadar büyüyeceklerini tahmin etmiyorlardı. Fink'in talepleri doğrultusunda şirket yenilikçi hamleler yaptı.
Her adımı farklıydı. Bu da kısa zamanda Merrill Lynch Investment Management ve Barclay's Global Investors gibi oyuncuların portföylerinin yön değiştirmesine yol açtı.
BlackRock, 1999 yılında halka açık bir şirket haline geldi.
Daha da büyüdü.
Neyse...
Fink ve arkadaşlarının TRUMP'a karşı olduğunu belirtmeme gerek yok sanırım. BlackRock, DEMOKRATLARIN kalesiydi. Obama'da da Biden'da da bu değişmedi.
Biden Beyaz Saray'a geçerken yanında ilk siyahi Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i de getiriyordu.
Fink'in İNGİLTERE'deki seçimlerde STARMER'e nasıl destek verdiğini aktardım.
Ancak ABD bir seçime gidiyordu ve BİDEN'ın çekilip çekilmeyeceği merak konusuydu... Trump'ın gelmesi ise bunlar için kabustu... Hiç istemezlerdi!
Geçtiğimiz günlerde Trump, Biden'ı ekrandaki performansıyla ezince DEMOKRATLAR arasında büyük tartışma başladı.
Trump'ın kullandığı ALAYLI dil de bunda etkiliydi. TV'deki seçim tartışmasında rakibi Trump karşısında gösterdiği zayıf performans nedeniyle ABD Temsilciler Meclisi'ndeki 5 Demokrat isim, 81 yaşındaki Biden'ın başkanlık seçimlerinde adaylığını geri çekmesi için açık çağrıda bulundu. Tim Ryan, Biden'ın yerine geçebilecek isim olarak Harris'i öne çıkardı.
Newsweek'te yayımlanan makalesinde Ryan, Kamala Harris'in Trump karşısında "ezici" bir zafer elde edebilecek, "olağanüstü" bir başkan adayı olabileceğini öne sürdü. Harris ismi böylece GİZLİ MANŞET oldu.
Tartışmalar büyüdü! Çok sayıda şirket de "ÇEKİL" diye görüş beyan edince iş karmaşık bir hal aldı.
Kamala Harris önemli ve değişik bir kadındı. BAŞKAN YARDIMCISI olur olmaz yaptığı ilk işlerden biri BlackRock'ın Küresel Baş Yatırım Stratejisti Mike Pyle'ı baş danışman olarak seçmek oldu. BlackRock'tan Beyaz Saray'a giden ÜÇÜNCÜ önemli isim oldu. Yaklaşık 10 trilyon doları yöneten Fink, Beyaz Saray'daki gizli el'di.
Joe Biden, BlackRock'un ağır topları Brian Deese ile Adewale "Wally" Adeyemo'ya Ulusal Ekonomi Konseyi ve Hazine'de görev verdi.
Brian Deese ve Mike Pyle, BAŞKAN ve BAŞKAN YARDIMCISININ EKONOMİK danışmanlarıydı. Yani onlara sormadan yerel ve küresel anlamda bir adım atılmıyordu. Bu isimlerin etkisi Washington'da ses getiriyordu.
HÜKÜMET SACH'S" olarak bilinen GOLDMAN SACHS bile böyle bir güce hiç kavuşamamıştı...
Harris'in yanına aldığı BlackRock'ın Küresel Baş Yatırım Stratejisti Mike Pyle, Fink'in her zaman DANIŞTIĞI isim olmakla beraber ÇİN konusunda uzmandı. Değerli madenlerden taşlara, pasifikten ASYA'ya uzanan ticaretin nabzını tutardı. İPEK YOLU'na alternatif arayışı da onun hamlesiydi!
Kamala Harris de bu nedenle her şeyi Pyle'a sorardı.
Obama-Biden yönetimi net olarak BLACKROCK'la iç içeydi. Fink'in adamları nasıl BEYAZ SARAY'a geliyorsa aynı şekilde BlackRock'a da gidiyordu. Mesela Dalia Blass ve Thomas Donilon BEYAZ SARAY'da etkili rollere sahip isimlerdi. Şimdi ise BLACKROCK'un önde gelen figürleriydi. 1725 Aralık operasyonlarıyla Türkiye çalkalanırken bunlar gelip hisse toplayacak kadar olacakları önceden görebiliyordu! Larry Fink'in şirketine bakıldığında kişisel hisseleri elinde tutanlar dışında