Savaş ve para

FRANSA Cumhurbaşkanı Macron'un Çin'e gitmesi, "Dolardan da ABD'den de kurtulmak istiyoruz. Kendi kararlarımızı kendimiz vermek istiyoruz. Manda değiliz..." açıklaması KÜRESEL MÜCADELEYİ hiç olmadığı kadar körukledi. ABD eski Başkanı Trump da FOX'a çıkıp ortalığı toza dumana kattı. Peki neler oluyordu Kim nereye gidiyordu Dolar çökuyor muydu Turkiye nerede yer alacak, hangi pozisyonda olacaktı ABD dunyanın en fazla borcuna sahip ulkesiydi. Rakamlar ortada. Mesela 2019'da okuduğum ve bir kenara not ettiğim yazıda şunlar yer alıyordu... "ABD hukumeti geçen yıl 3.3 trilyon dolar vergi topladı, ancak 4.1 trilyon dolar harcadı. Sadece masrafları karşılamak için 779 milyar dolar borç almak zorunda kaldı. Ulusal borç 1.2 trilyon dolardan fazla artarak 21.5 trilyon dolara yukseldi. Ve bu borcun net faizi 371 milyar doları buldu. Kongre Butçe Ofisi, Amerika'nın 10 yıl içinde ulusal savunmadan çok faize harcayacağını tahmin ediyor..." Duşunun bu yazının uzerinden 4 yıl geçti. Rakamlar daha da yukarı çıktı. ABD yıllardır bu durumda. Gucu de bunu yönetmesinden gelmekte. ABD kendi borçlu. Net. Dunyanın borcunun da yaklaşık yuzde 50'si DOLAR cinsinden. Uluslararası ticaretin de... Döviz rezervlerinin de yaklaşık yuzde 60'ı dolar... Dolar'a talep olunca, ABD Hazine bonolarına tahvillerine talep olunca, ABD egemenliğini surduruyor. ABD doları her zaman bir rezerv para birimi değildi. Birinci Dunya Savaşı'ndan önce, İngiliz sterlini baskın para birimiydi. DOLAR Amerika sınırları dışında neredeyse hiç kullanılmıyordu. İngiliz Poundu ALTINA ENDEKSLİYDİ ve rezerv paraydı. Bir önceki yuzyılda ise Fransa bu konumda bulunmaktaydı. Buyuk kırılmalar, savaşlar egemenliğin el değiştirmesine yol açtı. Birinci Dunya Savaşı başlayınca devletler harcamalarını karşılayabilmek için ALTIN STARDARDINI terk etti. Merkezileşen ABD finans gucu de, bunu dunyaya yaymaya başladı. 1919'da İngiltere dayanamadı, DOLAR da yukselişe geçti, ilk sırada kendine yer buldu. Doların dunyanın rezerv para birimi olarak konumu, İkinci Dunya Savaşı sırasında guçlendi. Amerika, altın karşılığında muttefik guçlere silah, malzeme ve diğer malları sattı. Savaşın sonunda, ABD dunya altın rezervlerinin çoğuna sahipti. Bretton Woods'ta DOLAR'ın egemenliği herkes tarafından tanındı... İkinci Dunya Savaşı ertesinde dunya borcunun yuzde 90'ından fazlası dolar cinsindendi. Ancak 1970'lerin başındaki ekonomik gerileme, ulusların doların istikrarına olan inançlarını kaybetmelerine neden oldu. Böylece rezervde tuttukları dolarlar için altın talep etmeye başladılar. Başkan Richard Nixon, Amerikan altın rezervlerinin tukenmesini izlemek yerine "OYUN BİTTİ. DOLAR DOLARDIR, ALTIN DA ALTIN. ARADA BAĞ kalmadı. PARA BİZİM, İSTEDİĞİMİZ GİBİ BASARIZ" dedi. Zaten Çin'e gidip orada uyanışın başlatılması da aynı zaman diliminde oluyordu. Tabi bir de SUUDİLER ile yapılan anlaşma vardı. Suudi Arabistan petrol ticaretini sadece DOLAR ile yapacak, ABD de onları sonsuza kadar koruyacaktı... Bu anlaşma da devreye girince DOLAR ALTIN'a bağlı olmadan da yoluna devam etti. Petrol DOLAR'ı uçuruyordu yani. Sık sık yazdığım gibi ABD'nin gerçek rakibi AVRUPA BİRLİĞİ'ydi. Bunu DOLAR ve EURO arasındaki savaş gibi de okumak pekala mumkundu. Rusya'nın Ukrayna'ya girmesi de, İngiltere'nin Brexit ile AB'ye veda etmesi de aynı paydada olan hamlelerdi. AVRUPA'da Macron dışında da ABD ile kopuş isteyen pek çok lider vardı. Onlar da EURO'NUN REZERV PARA OLMASININ HAYALİNİ KURUYORDU. Ancak son 10 yıla bakın! Avrupa'daki terör saldırılarına bir göz atın. Paris'i, Nice'i, Berlin'i, Bruksel'i, Londra'yı hatırlayın. Kan gövdeyi göturdu. Ayaklanmalar çıktı. Huzur kalmadı. Bir irade "EURO guçlenmesin" diye "REZERV PARA olamasın" diye AB'yi bölmek istiyordu. İçten içe yaşanan çatışma buydu. Çin, ASYA'dan gelmek istiyor, YUAN ile tahta kurulmak amacı taşıyordu. Bunun için de var guçleriyle asılıyorlardı. Ancak önlerindeki engel ŞEFFAFLIKTI. Tökezlemeleri bu nedenleydi. Bunu gören İngiliz politik iktisatçı Mark Blyth, New York Times'a "Doların alternatifi yok...