Ring!
TÜRKİYE'NİN kronik bir sorunu var. Bundan kurtulmak hiç kolay olmuyor.
Zamanın ruhuna göre şartlara göre birileri gelip TÜRKİYE'nin yolunu kapatıp kendi izin verdiği istikamette ilerlemesini istiyor.
Şimdi bu yine canlandı. Öyle böyle değil hem de...
AK PARTİ içinde konuyu anlayanlar olmakla birlikte meselenin özüne uzak olan, hatta "yakın" görünüp KARŞIDA duran çok isim var. AK PARTİ de alışkanlık gereği "karşıtları" "karşı olanları" muhalefette aramakta! Yanılgı buradan başlamakta...
Açalım isterseniz...
Bizde koalisyonlar vazgeçilmezdi. Bunun nedeni 28 ŞUBATÇILAR ile 12 EYLÜLCÜLER'i aynı anda aynı mekanda aynı makamda tutmak içindi. Bir çeşit kontrattı bu! Bunu sadece ASKER olarak anlamayın! Oligarşiden paraya, bankalardan ticarete, Dışişleri'nden MİT'e, kabineden Genelkurmay'a, Anayasa Mahkemesi'nden Yargıtay'a kadar uzatın bu ekseni...
Bizdeki darbeler, kalkışmalar tarihi sadece ASKERLE açıklanacak bir konu değildi. Hiç olmadı. AK PARTİ'nin yerel seçimlerde CHP'nin gerisinde kalması, İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın öne çıkması, Anayasa Mahkemesi üzerinden başlayan tartışmanın YARGITAY'ın topa girmesiyle iyice alevlenmesi, Can Atalay'dan Osman Kavala'ya kadar uzanan hukuk zeminli siyasi tartışmaların canlılığını koruması, Dilan Polat'tan, 15 Temmuz'da rol aldığı ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan davası ve yapılan tahliyeler, ekonomik sıkıntıları zemin olarak kullanan bir AKLA "ADALET ve YARGI"yı oyun alanı olarak sunmakta!
Açalım...
Türkiye'de 28 ŞUBAT'ı temsil eden, KÜRESEL iddia taşıyan güç, aktif ve önde... 12 Eylül'ü bağrında taşıyanlar ise atakta ancak geride... Durum şu an için böyle. Dengenin değişmesi için devlette zafiyet arayanlar tetikte. Ekonomik sıkıntıların baş göstermesi ile birlikte uzun zamandır hazırlığı yapılan ADALET-YARGI temalı mayınlı alan birileri tarafından aktif hale getirildi. Osman Kavala davası da Can Atalay davası da bu iki gücün iki ekolün mücadelesine sahne olan alan! Mafya davalarına polislerin hakimlerin savcıların karıştırılmasından İMAMOĞLU hakkında açılan davaya kadar gelin! "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır" ifadeleri nedeniyle başı derde giren İmamoğlu, YSK üyelerini hedef aldığı iddiasıyla yargılandı.
Siyasi yasak gelir mi gelmez mi göreceğiz. "Gelirse ne olur gelmezse ne olur" gibi iki farklı senaryo var. Başkan Erdoğan'ı ve inisiyatifini dışarıda tutarsak her şekilde olayın içinde MANSUR YAVAŞ olacaktı! Özgür Özel de kendi hissesine yoğunlaşacak bir lider profili izleyecekti.
Yargıda görülen HATALAR, günü geldiğinde fay hattının erken kırılmasında kullanılacaktı.
Önceden "LAİKLİK ELDEN GİDİYOR" algısı yeterken, artık rasyonel tektonik hatlar tercih edilecekti. Ekonomik kırılganlık ve beraberinde yaşanan ADALET temalı sancılar, ileride bizi durakta kimin beklediğini ortaya çıkaracaktı. 12 EYLÜLCÜLER ile 28 ŞUBATÇILAR ülkenin her kurumunda her partisinde kapladıkları alanı korumaya ve ötekini sindirmeye çalışmakta.
İçeride hazırlığı yapılan bu kurgunun İSRAİL'in HAMAS ve HİZBULLAH'ı bitirme operasyonlarından uzak tutulması düşünülemezdi. Amerika'nın bölgeye asker yollayıp bunu açıkça istemesi de ayrı parantezde değerlendirilemezdi.
HİNDİSTAN üzerinden kurulan Amerika'nın asıl rakibi AVRUPA'yı kollarının altına alma, ÇİN'i kontrol eder hale getirme çabası bölgedeki fay hatlarını yerinden oynatmıştır, oynatacaktır. Bu nedenle 7 EKİM HAMAS saldırısından sonra pek çok şeyin değişeceğini yazıyorum. Amerika'nın İSRAİL üzerinden bölgenin dinamiklerine yüklenme operasyonu, SURİYE'yi de Esad'ı da oradaki güçleri de YPGPKK'yı da masadaki pazarlıklar dosyasına ekleyecektir. ESAD ile yakın ilişki kurma, eskiyi silip atma operasyonu asla ve kat'a Rusya-İran desteğiyle olamayacak kadar kapsamlı ve karmaşıktır.
Amerika orada da işin merkezinde yer alacaktır.
Amerika'nın, HİNDİSTAN üzerinden kurmayı tasarladığı yeni yüzyıl politikası, AVRUPA'yı derinden etkileyeceği gibi projenin önünde "engel olma" kabiliyeti bulunduran Türkiye'yi de içeride ve dışarıda sıkıştıracak bir meselenin başlama vuruşudur. Bu KONUM BİLDİRME hali, yani kiminle yan yana olunacağının ilanı içeride siyaseti sıcak hale getirecek, HUKUK-ADALET kanalından bazı güçlerin basınç oluşturduğunu bizlere gösterecekti. CHP