İpek Yolu'na füze
TANSİYON giderek yükseliyor. Dün de altını çizdiğim gibi uzun süre sessiz kalan İRAN son birkaç gündür aktif!
Suriye, Kuzey Irak ve Pakistan'ı vurdular. Peki ne oluyordu
Saldırıların bize bakan tarafı var mıydı ABD nereye, İngiltere nereye, Çin nereye düşerdi.
Kim kimin ayağına basıyordu
Gerilim tırmanır ve kontrolden çıkar mı Böyle çok soru var.
Anlayabilmemiz için tablonun üzerinden geçelim...
Geçtiğimiz AĞUSTOS ayına dönelim...
Hemen İPEK YOLU'na bakalım... GWADAR LİMANI Çin için İPEK YOLU için hayati öneme sahip. Geçtiğimiz AĞUSTOS'ta Çinliler'in bulunduğu konvoy, Gwadar Havalimanı'ndan liman bölgesine dönerken silahlı saldırıya uğradı.
Saldırıda yol kenarına döşenen bir bomba da patladı. Çin ayağa kalktı.
Pakistan'a "SORUMLULARI BUL" dedi. Bu belki de ÇİN'e İPEK YOLU'nda yapılan en önemli uyarıydı. Aradan zaman geçti. HAMAS'ın yanında arkasında olan İRAN haftalardır sustu. Şimdi PAKİSTAN'ı da içene alacak noktalara füze yağdırmaya başladı. Kuzey Irak ve Suriye anlaşılabilirdi! Tansiyon yüksekti. Pakistan nereden çıktı
Açalım...
Dün de altını çizdiğim gibi ORTADOĞU'daki TANSİYONUN artık ASYA yolculuğu başlaması gerekiyordu.
Stratejik olarak geç kalınmıştı!
İran sahneye çıktı. Ceyş el-Adl adlı militan grubunu hedef aldı.
Pakistan saldırıyı kabul edilemez buldu. Haklı. İran ise Pakistan'la sınırında faaliyet gösteren Sünni militan grup Ceyş el- Adl'ın ABD ve İsrail tarafından desteklendiğini iddia ediyordu.
Zemin hazırdı yani. DERİN MERKEZLERDEN gelen bilgiler ise kafa karıştırıcıydı. Bu örgütleri İRAN'daki DERİN BİR YAPI el altından besliyor İPEK YOLU'nu bitirmek istiyordu. Füzelerle alan açılıyor, örgütün rahat etmesi amaçlanmıyordu. Pakistan da bunu İRAN'a iletiyordu! Bu da işin bir başka boyutuydu yani... İran'ın attığı füzelerden bazıları GWADAR LİMANI'nın 40 km. yakınına düşüyordu.
Buradaki olaylar İPEK YOLU ve GWADAR LİMANI üzerinden okunmalıydı. Pakistan'ın ABD ile stratejik yakınlığının yanı sıra İRAN içindeki ÇEKİRDEK DEVLETİN YAPISININ Washington'a uzak olmamasını da unutmamak gerekiyordu. İran, İngiltere'ye dolayısıyla ÇİN'e çok yakındı.
TAMAM. Ancak son dönemde rota değişikliği için ABD'nin yaptığı jestler de ortadaydı!
HAMAS saldırısından sonra manşet olmayan İRAN, sanırım önümüzdeki günlerde çok konuşulacaktı!
Devam...
Son günlerde ajanslar bir avuç insanın milyarlarca kişinin kazandığından fazlasını kazandığını geçmeye başladı.
Yeni duyuyorlarmış gibi... Yıllar önce sanırım 2016'da Rothschild Ailesi'nin en önemli üyelerinden biri olan Jacob Rothtschild Waddesdon Manor'da FORBES'te görünmeyen, gerçekte ise paranın asıl sahibi olan 14 BARONLA bir araya geldi. Toplantı notlarından birinde 7 milyar insanın 39 kişiye çalıştığı bilgisi düşülmekteydi.
Bunların 30'a yakını öyle ya da böyle ROTHSCHILD ile temastaydı! Bu EKOL mesela bizde çok bilinmeyen RİO TİNTO'nun da sahibiydi. Gazetelerde televizyonlarda bu hiç haber olmaz. Gazetecilerin çoğu bilmez ilgilenmez.
Dünyanın maden devi olan ve ÇİN'e çalışan Rio Tinto, 1873 yılında Jardine Matheson firması tarafından kuruldu. Matheson İZMİR'i mesken tutan aileydi. ÇİN ile bu topraklar arasındaki AFYON ticareti onlardan soruluyordu.
İZMİR'deki pek çok YALI-KÖŞK bu paranın sonucudur! AFYON işinde Russel ve Perkins firmaları da etkindi. Büyük oyuncuydu.
Zora düştüler. Üçü birleşip ROTHSCHILD'in karşısına çıktılar. Birleşme sağlandı. Patron ROTHSCHILD'ti. JP MORGAN da devredeydi! AFYON ticareti öyle kazandırıyordu ki BANKA peşinden gelecekti. HSBC böyle hayat buluyordu. Sonra da KÜRESEL DEV haline geliyordu. MONT PELERİN gibi organizasyonlarda ya da Bilderberg, Chatham House ile CFR gibi oluşumlarda arkadaki iz hep RİO TİNTO'ya uzanırdı. Herkes göremese de...
Rio Tinto'nun kapısını araladığınızda BUCKİNGHAM