Gizemli rapor
TÜRKİYE'NİN merkezinde bulunduğu coğrafya DÜNYANIN YENİ RİTMİNİ, DÜZENİNİ belirleyecek...
Başkan Erdoğan geçtiğimiz gün. "Bölgemizin içinde bulunduğu cinnet hali karşısında bugüne kadar olduğu gibi yine mazlumların yanında, adaletin safında yer alacağız.
Coğrafyamızın yeni bir Sykes-Picot taksimiyle tekrar lime lime edilmesine göz yummayacağız" dedi.
Gelin bugün buradan ilerleyelim.
Anlayalım...
İsrail'in saldırganlığı, hedefe koyduğu HAMAS-İHVAN-HİZBULLAH ve arkadaki İRAN... EN arkada sık sık yazdığım gibi ÇİN var! Amerika 2012 yılına kadar ULUSAL İSTİHBARAT raporu gelinceye kadar ÇİN'in dünya sahnesinde kendisine rakip olabileceğini, meydan okuyabileceğini düşünmüyordu. 2012'deki raporlardan sonra ÇİN'in liberal dünya düzenini baltalama niyeti ve yeteneğine sahip tek büyük güç olduğunu kabul etti. Etmek zorunda kaldı. Çin'in yürüyüşü haliyle İRAN üzerindeki baskıyı artırıyor, İsrail'in sahne alması için uygun zemini meydana getiriyordu.
Açalım....
İran dini lideri geçtiğimiz günlerde tabloyu anlatan bir çıkışa imza attı. "ABD ve uzantılarının gaspla oluşturduğu Siyonist varlık, bölgenin tüm doğal kaynaklarını ele geçirip bunları büyük küresel çatışmalarda finansman olarak kullanmak için bir araca dönüştürüyor. Bu varlığı bölgeden Batı ülkelerine enerji ihracatı ve Batı'dan bölgeye mal ve teknoloji ithalatı için bir geçit haline getirmeyi amaçlıyorlar" ifadelerini kullandı. Konu buydu zaten. BU TRAFİĞİ kimin yöneteceği, kontrol edeceği meselesiydi...
Devam...
Mart 2021'de İran, Çin ile masaya oturup 25 yıllık stratejik bir anlaşmaya imza atıyordu. Ocak 2022'de ise İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile yaptığı görüşmenin ardından, "Bugün, stratejik ortaklık konusunda kapsamlı anlaşmanın uygulanmasına başlama tarihidir" dedi. Daha sonra Devlet Başkanı Reisi ile birlikte bulunduğu helikopter düşürüldü. Öldürüldü.
İRAN ile ÇİN'in imza attığı 25 yıllık anlaşmanın gizli satırlarını bilen yoktu! İddia çoktu.
Çin lideri CİNPİNG, 2016'da İran'a gidiyor anlaşmanın ruhu orada şekilleniyordu. Çin, URUMÇİ-TAHRAN demiryolu projesi gibi pek çok adım atacak, 400 milyar dolarlık yatırım yapacak, İRAN'dan yüzde 32 indirimli petrol alacaktı. Pekin yönetimi yatırımların korunması için de 5 bin kişilik GÜVENLİK GÜCÜ yollayacaktı. İran'ın güneybatısındaki adaların kontrolü de Çin'e verilecekti. İKİ GİZEMLİ ÜLKENİN YAKINLAŞMASI ve şeffaflıktan uzak durması iddiaların peş peşe gelmesine yol açıyordu.
25 yıllık anlaşmanın açıklanmayan bölümlerinde ÇİN'in İRAN'ı dünyanın en büyük istihbarat alanı haline getireceği ileri sürülüyordu.
İRAN CASUSLUK MERKEZİ OLACAKTI!
Cinping yönetimi, bir süre sonra İran'ın güneydoğusundaki stratejik liman kenti Çabahar'da yaklaşık 5 bin kilometrelik bir alanı siber operasyon ve dinleme merkezi olarak kullanacaktı.
İran dini lideri Ayetullah Hamaney, Devrim Muhafızları komutanları ve istihbarat şeflerinin mutabakatıyla her İRANLI'nın 24 saat yakından izleneceği bir İSTİHBARAT ağı kurulacaktı. Şehirlerin nüfusuna göre milyonlarca ekran görev yapacak ülke BBG evine dönecekti. Çin'in kendi ülkesinde yaptıklarının bir benzeri İRAN'da hayata geçirilecek ve herkes gözetlenecekti. İNTERNET de tamamen kontrol altında tutulacaktı. Çin, Hamedan, Bender Abbas, Çabahar ve Abadan üslerinde uzun menzilli bombardıman uçakları ile asker bulunduracaktı.
Gemiler Çabahar, Buşehr ve Bender Abbas'taki ana limanları kullanacaktı.
Petrol ve gaz sahalarına yatırım yapan Çin'in askerleri, tüm alanları kontrol edecekti. Dükkan içinde dükkan açılacaktı yani...
İran "DOĞU'YA BAK" diyor Çin de BİR KUŞAK BİR YOL PROJESİ kapsamında BATI'ya koşuyordu. İki ülke siyasi-ekonomik-askeri-teknolojik tabanda umulandan fazla bir hızla birbirlerine yaklaşıyordu. Çin, satır aralarında daima İran'ın Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerdeki etkisinin farkında olduğunu belirtiyor, Tahran'ı aracı ve taşıyıcı olarak gördüklerini vurguluyordu!
Çin Maliye Bakanı Xiao Jie'nin, Mayıs 2017'de dönemin İran Ekonomi İşleri ve Finans Bakanı Ali Tayyibniya'yı Pekin'de ağırladığı görüşmede "İran, Kuşak ve Yol projesini kendi sınırları içerisinde gerçekleştirmekle kalmayıp aynı zamanda başka ülkelerde de uygulamak için bir güç olabilir" ifadelerini kullanıyordu. İran'ın bölgesel nüfuzuna işaret ediyordu.
İran ile Çin, 25 yıllık anlaşmayı onayladıkları tarihte,