Erken uyarı

RUSYA-UKRAYNA savaşını yazarken ısrarla "enerjiyi" buraya taşıyorum. Hem petrolü hem doğalgazı... Rusya RUBLE ile satıştan söz etmeye başlayınca, başta ALMANYA olmak üzere Avrupa Birliği yeni bir korku tüneline girdi. Yaptırımlar karşısında Rusya'nın bu adımı çok farklıydı! Oyun değiştirecek cinsten... Açalım... Biraz da hafızamızı tazeleyelim... Avrupa'nın doğalgaz tedarikinde Rusya'ya olan bağımlılıktan kurtulmak için desteklediği Nabucco projesi vardı. AK PARTİ iktidara geliyor bu projenin tohumları atılıyordu. Projenin bitiş tarihi de önemliydi! 2013! Yani Türkiye'de GEZİ ve 17-25 Aralık Operasyonları'nın yaşandığı tarih... Nabucco'da en önemli geçiş Türkiye'den olacaktı. Bunun için iki önemli unsura bakmak gerekiyordu. Ya AVRUPA Türkiye'ye çok güveniyor ya da Ankara AB ülkeleri tarafından kontrol ediliyordu... Bir de oyunun içinde olduğu halde görünmeyen ABD unsuru vardı. Sokakta birini çevirseniz hemen hemen alacağınız cevap "ABD her şartta AVRUPA'yı destekler" olacaktır. Böyle öğrettiler. Yapacak da bir şey yok. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD ile AVRUPA yan yana, Sovyetler (Rusya) ise karşıda görünüyordu. Oysa İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'na ABD sadece askerlerini yolladı! Üretim kapasiteleri ve ticareti aldı başını gitti. Avrupa kaybediyor ABD de NATO ile gelip hepsinin üzerine çöküyordu. Canlılık ve kurduğu sistem devam etsin diye de karşı tarafa RUS ÖCÜ'sünü koyuyordu. Herkes de buna inanıyordu... Temelde İKİ GÜÇ de yani ABD de RUSYA da hem AVRUPA'ya hem de Uzak Doğu'da beliren güçlere karşı aynı tedirginliği yaşıyordu. Bunların kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bunu da Soğuk Savaş döneminde sıcak çatışmayı önleyen gizli mutabakatlarında görüyorduk! Neyse... Avrupa RUSYA'ya olan enerji bağımlılığını en aza indirmek için Türkiye'nin de merkezde olduğu NABUCCO projesini hayata geçirmek istedi. Hazar ve Ortadoğu doğalgazının Türkiye üzerinden geçerek, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya'ya ulaşması hedefleniyordu. Projenin hayata geçmesiyle Türkiye bir yandan AVRUPA için en önemli transit ülkelerden biri haline gelecek, bir yandan da yüzde 60'ı aşan Rus doğalgazına bağımlığına karşı ciddi bir alternatif oluşturacaktı. BOTAŞ'ın yanı sıra projede Macaristan'dan MOL, Romanya'dan Transgaz, Bulgaristan'dan Bulgargaz, Avusturya'dan OMV ve Almanya'dan RWE enerji şirketleri yer alıyordu. 3 ya da 5 ülke, bu HATTA gaz verecekti! Çünkü AVRUPA böyle bir oyun kurmadığı sürece RUSYA'ya gazda bağımlılık 2030'da YÜZDE 80'leri geçecekti. Yani CİDDİ GÜVENLİK MESELESİYDİ BU! Azerbaycan da gaz verecekler içinde ilk sıradaydı. HAZAR merkezinden çıkan gaz Avrupa'ya yollanacaktı. Türkmen gazı da projeye katılacak sonra IRAK bunu izleyecekti. Finalde Mısır da ortaklardan olacaktı. Rusya da ORTA ASYA'daki gaz merkezlerini hızla kendine bağlıyor bu projenin önünü kesmek için adımlar atıyordu. Putin, "Eğer birileri toprağı kazıp boru hattı inşa etmek istiyorsa devam etsinler, bizim için sorun değil" diyerek kendine olan güveni ortaya koyuyordu. 2013'e gelindiğinde Türkiye'yi karıştıran sarsıntıların yaşandığı yıl bu projenin de rafa kalktığı yıldı. Hatta bundan sonra AK PARTİ içinde TASFİYELERİN BAŞLADIĞI, içeride siyasetin tonunun değiştiği, oyuncuların karşı karşıya geldiği, Erdoğan'ın başka bir yol bulduğu zaman dilimi olacaktı. NABUCCO olmuyor, AVRUPA büyük rahatsızlık yaşıyordu. Oysa AK PARTİ kuruluşunda AVRUPALI EKOLE yakın çok ismi içinde barındırıyordu. Tasfiye olan yapı buydu. Erdoğan kendi inşa ettiği yolda gidiyordu. Gidecekti... Çünkü AK PARTİ'ye kapatma DAVASI bile Erdoğan'ı tasfiye için atılan adımdı. Erdoğan yasaklı olduğu an TÜRKİYE, AB içine alınacak ve böylece AVRUPALI BAŞKENTLER ORTA DOĞU'ya yani enerjinin merkezine ulaşacaktı. Önce ihtiyaçları için gerekli sistemi kuracak, ardından da ABD'yi ve Rusya'yı küresel ölçekte silecek operasyonlara başlayacaktı. Bu ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI'nın ta kendisiydi. Avrupa, Türkiye'de kuracağı UYUMLU EKOLLE ORTA ASYA içinden geçerek UZAK