Dikenli yol
DEVLETLERİ HALKLARIN ya da ülkede yaşayan ileri gelenlerin, elitlerin, kadroların kurduğu genel kanaattir. Gerçek pek öyle değildir. Dünya üzerindeki DEVLETLERİN çok azı bu şekilde vardır. Genel itibariyle GÜNÜN EGEMEN GÜÇLERİ gelir devletleri kurarlar ve yönettikleri sisteme katarlar.
Ortadoğu'ya bakın!
ARAPLAR kaç devlette yaşar Ayrı olmalarının nedeni nedir Küçük devletleri isteyen kimdir
Üzerinde pek durmayız, düşünmeyiz. HAMAS'ın 7 Ekim saldırısından sonra bölgenin değişeceğini çok kez yazdım. Geçtiğimiz günlerde MHP lideri Bahçeli, "Öcalan gelsin Meclis'te konuşsun.
Terörü bitireceğini ilan etsin" diye önemli bir çıkışa imza atınca gündem değişti.
"AÇILIM" sözleri manşetlere çıktı. Haliyle TÜRKİYE'de çok büyük kesim "Türkler kaybedecek Kürtler kazanacak" diye düşünmeye başladı.
Peki mesele neydi Önce anlayalım. Sonra bakalım...
Birkaç yıl önceydi...
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi (Kobani) ile video konferans yoluyla görüşüyordu. Bazı önemli konularda güvence veriyordu...
Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, görüşmeye Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov'un da katıldığının altı çizilirken "Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Mazlum Abdi ile 22 Ekim günü Soçi'de Rusya ve Türkiye liderlerinin vardığı anlaşma kapsamındaki Kürt tarafının uygulamalarını görüştü" ifadelerine yer veriliyordu. Görüşmede Abdi', Putin'e, "Kürt halkının güvenliğinin sağlanması ve savaşı sonlandırmaya yönelik adımların atılması" dolayısıyla teşekkür ediyordu...
BÜYÜK DEVLETLER TEZ İLE ANTİTEZİ'i oluşturur, SENTEZ'e ulaşırlardı.
SDGYPG'yi Amerika kuruyor, bölgede boy gösteren IŞİD üzerinden de ABDİ ve örgütüne yol veriyordu. "IŞİD'le savaşan kahramanlar" olarak dünya çapında GALA düzenleniyordu.
Doğru mu NET! Böylece YPGSDG, TERÖR ÖRGÜTÜ kıvamından uzaklaştırılıyordu. Büyük güçler de bunu kabul ediyordu. Bir önceki BAŞKAN Trump, Erdoğan'a mektup yolluyor "General Mazlum'la anlaş. Çok iyi teklifle gelecek" diyordu.
Sanırım aynı zaman diliminde Mazlum Abdi, Washington'daki düşünce kuruluşlarına verdiği röportajda "Türkiye ile PKK arasında kalmak istemiyoruz" diyordu.
Zaman zaman medyaya konuşan ABDİ, "Türkiye'ye hiç saldırmadık, saldırmayacağız.
Bu konuda net kararımız var" diyerek ANKARA'ya mesaj yollamayı unutmuyordu.
PKK olmadıklarını anlatmaya çabalıyordu. Amerika'nın GENERAL dediği Mazlum Abdi geçtiğimiz günlerde de TUSAŞ saldırısından sonra da Fransız medyasına "Saldırıyı düzenleyenler buradan gitmedi.
İnceleme başlattık. Şu anda bizimle Türkler arasında siyasi ve askeri diyaloğa başlamak için arabuluculuk yapılıyor" dedi.
Suriye'deki KÜRTLERİN KOMUTANI olarak lanse edilen ABDİ'ye sadece NATO müttefiki Amerika değil, Rusya da büyük yakınlık duyuyordu.
Başkan Trump, "General Mazlum'la konuşmaktan dolayı çok mutluyum" diyerek konuyu bambaşka yere taşıyordu.
Öcalan, Suriye'de bir gün "Artık silahlı mücadeleyi bırakıyorum, siyasi mücadele yapacağım" dedi. Ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Amerika da AVRUPA'da kimsenin kabul etmediği ÖCALAN'ı KENYA'da alıp Türkiye'ye verdi. TASFİYE etmedi, ettirmedi. ÖRGÜTÜN beyninin AVRUPA'ya geçmesini istemedi. Öcalan İMRALI'ya kapatılınca Amerika kendisine yakın Mazlum ABDİ'yi "TERÖRDEN UZAK BİR YERDE KONUMLAYIP
SİYASİ ÇÖZÜMÜN ANAHTARI OLARAK" sunmaya başladı. Rusya da buna destek verdi! Derin Amerika yetmedi KANDİL'deki terör elebaşları için ÖDÜL koydu. Cemil Bayık-Murat Karayılan-Duran Kalkan gibi isimleri hedefine aldı.
Yani ısrarlı bir politikayla MAZLUM ABDİ'yi öne çıkartıyorlar, çözümün ondan geçtiğini vurguluyorlardı.
Aynı zamanda koruyorlardı da... Amerika'nın planlarında BARZANİLER de yoktu.
Suriye'deki yapı günü gelince hepsini kuşatacak içine alacaktı.
Öcalan'ın kaderi de bunda tesirli olacaktı. Amerika net olarak