Bac şu işe!
7 EKİM dönüm noktasıydı.
HAMAS'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, Ömer El Kasım Güçleri, Ebu Ali Mustafa Tugayları ve El Fetih hareketiyle bağlantılı El Aksa Şehitleri Tugayları'nın katıldığı operasyonla İSRAİL felç oluyor, MOSSAD hayati özelliklerini kaybediyordu. Bin 200'den fazla insan ölüyor en az 250 İsrailli de rehin alınarak GAZZE'ye kaçırılıyordu... Nereden bakarsanız bakın bu ORTADOĞU'da var edilen ve önemli bir ALGI'ya yaslanan İSRAİL DEVLETİ ile istihbarat örgütü MOSSAD için kara lekeydi.
Bunun temizlenmesi gerekiyordu. Bu nedenle MOSSAD uzun zamandır hazırlık içindeydi.
DESTEKÇİLERİYLE
BİRLİKTE... 7 EKİM operasyonuyla sarsılan MOSSAD karşı saldırı başladıktan sonra 7 EKİM'de yani operasyon yedikleri günün yıldönümünde büyük ses getirecek bir eylem için çalışıyordu! İşler yolunda gitmedi. Eylem öne çekildi.
MOSSAD'ın bu kadar büyük ve kanlı bir saldırıyı nasıl gerçekleştirebileceğine dair sayısız hipotez ortaya atıldı.
"Bombalar üretim aşamasında yerleştirildi" diyen de "Tedarik zinciri içinde konuldu" diyen de var. Gelin konuyu açalım...
Hizbullah, çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarına güvendi. İsrail'in siber savaşçılarının bunlara erişemeyeceğini varsaydı. 7 Ekim saldırısının ardından, Hizbullah cep telefonu kullanımını bıraktı. Nasrallah "Size söylüyorum ki, elinizdeki telefon, karınızın elindeki telefon ve çocuklarınızın elindeki telefon bir ajandır. Bu, basit bir ajan değil, ölümcül bir ajandır.
Belirli ve doğru bilgiler sağlayan ölümcül bir ajandır..." sözleriyle telefonlardan uzak durulmasını sağladı.
Temmuz ayı sonlarında Tahran'da HAMAS siyasi lideri İsmail Haniye'nin suikastında olduğu gibi çağrı cihazı saldırısında da itici güç MOSSAD'ın MARKASINI YENİLEME, TAZELEME,
PARLATMA arzusudur! 7 Ekim saldırısından önce, İsrail istihbaratı her şeye gücü yeten bir üne sahipti. Efsanevi başarıları Steven Spielberg'ün Münih'i ve Netflix dizisi Fauda gibi gişe rekorları kıran casus filmlerinde yeniden anlatıldı. Ocak ayında Beyrut'ta HAMAS'ın yardımcı siyasi lideri Salih el-Aruri'yi ve Temmuz ayı sonlarında Beyrut'ta Hizbullah'ın kıdemli komutanı Fuad Şukr'u ortadan kaldırdılar. Haniye ise büyük ses getiren eylemleriydi.
ÇAĞRI CİHAZI saldırısı 7 EKİM'de düzenlenecek ve büyük yankı meydana getirecekti. Medya zaten buna hazırdı. Ancak HİZBULLAH içinde MOSSAD'a çalışanların iletileriyle eylem öne çekildi.
HİZBULLAH incelediği halde CİHAZLAR içindeki patlayıcıları bulamamıştı. Ya da inceleyenler bulmak istememişti! CİHAZ saldırısı ile HİZBULLAH büyük yara alıyordu. Örgüt kendi içinde "HAİN" avına çıkıyor, yaralıları da büyük korku kaplıyordu.
Korunmasız ve güçsüz oldukları duygusuyla baş başa kalıyorlardı.
Bomba gibi patlayan yüzlerce ÇAĞRI CİHAZI, GOLD
APOLLO markasına aitti.
TAYVAN yapımıydı. AR-924 çağrı cihazlarının saldırıdan önce Gold Apollo'nun web sitesinde "SAĞLAM" olarak reklamı yapılmaktaydı.
LİTYUM pili içermekteydi.
100 karaktere kadar kısa mesaj alabiliyordu. 85 güne kadar pil ömrü vardı.
Elektrik kesintilerinin yaygın olduğu LÜBNAN'da hayati önem taşıyacak bir şeydi bu! Çağrı cihazları ayrıca cep telefonlarından farklı bir kablosuz ağda çalışıyordu. Bu da onları acil durumlarda daha dayanıklı hale getiriyordu.
Dünya çapında birçok hastanenin hala onlara güvenmesinin nedenlerinden biri de buydu.
Tayvanlı şirket GOLD APOLLO 2022'nin başından 2024 Ağustos'una kadar 260.000 çağrı cihazı ihraç etti. Bunların 40.000'den fazlasını bu yılın Ocak ve Ağustos ayları arasında gerçekleştirdi.
Çağrı cihazları çoğunlukla Avrupa ve Amerika'ya ihraç edildi.
Hizbullah'ı çökerten ÇAĞRI CİHAZI patlamalarında arada başka bir adres vardı.
BUDAPEŞTE!
GOLD APOLLO cihazları doğrudan HİZBULLAH'a yollamıyordu. Garip bir şekilde PARA ORTADOĞU'dan bir hesaptan gelse de arada Budapeşte'deki BAC Consulting bulunmaktaydı. GOLD APOLLO'nun iddiasına göre cihazları yaptığı söylenen BAC