Altılı yattı

BUGÜN Macaristan'a da zafer kazanan Orban'a da, Zelensky'e de, Merkel'e de, AVRUPA dengesine de bakalım... Çatırdama sesleri giderek yükselmeye başladı çünkü... Doğal olarak oradan da Türkiye'ye gelelim... Önce Zelensky'e uğrayalım... Ukrayna lideri OLAN BİTENİ hesap edemediği için her gün birine sesleniyor. Aslında OYUNU GÖREMEDİĞİ için ülkesinin yuvarlandığı çukuru da kestiremedi. Zelensky'nin doğrudan isim vererek seslenmediği lider kalmadı. Bir tek kendisine dönüp bakmayı denemedi! Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, Almanya'nın eski Başbakanı Angela Merkel ve Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozi'yi, Rus askerlerinden kurtarılan Buça'yı ziyaret etmeye ve "Rusya'ya taviz politikasının" nelere yol açtığını gözleriyle görmeye davet etti. Zelensky, "Bazı politikacıların Rusya'ya yönelik anlamsız korkuları gizlendi. Ukrayna'yı reddederek Rusya'yı sakinleştirebileceklerini düşündüler" diyerek de Almanya ve Fransa'nın NATO konusunda UKRAYNA'nın önünü kestiğini ilan etti. Mart'ın sonlarına doğru Brüksel'e bağlanan ve AVRUPALI liderlere seslenen Zelensky orada Macar Viktor Orban'ı da hedef aldı. Macaristan'ın da trajik bir tarihi olduğunun altını çizen Ukraynalı lider önce "Dinle Viktor; Mariupol'de ne oluyor biliyor musun" diye sordu. Sonra da "Tuna Nehri kıyısında 1944-1945'te katledilen Macar Yahudileri anan anıta iyi bak! Su kenarındaki o ayakkabıları gör. Bugünün dünyasında toplu cinayetlerin nasıl yeniden yaşanabileceğini anla. Rusya bugün bunu yapıyor. Aynı ayakkabılar yine var. Mariupol'de aynı insanlar var. Binlercesi var. Bu insanlar öldü ve sen yaptırım uygulama konusunda kararsızsın" sözleriyle Macar lidere yüklendi... Viktor Orban ise Putin ile olan yakınlığının getirdiği bir netice olsa gerek "Ukrayna'ya silah vermeyeceğiz. Rusya'dan enerji alımına devam edeceğiz!" sözleriyle karşılık verdi. Macar halkı savaşın gölgesinde sandığa gitti. Ve daha önce TÜRİYE'DEKİNİN BİR BENZERİ OLACAĞINI YAZDIĞIM seçimler gerçekleşti. 12 yıldır kesintisiz iktidarda olan Viktor Orban, büyük bir zafer kazandı. FİDESZ Hristiyan Demokrat İttifakı 199 sandalyeli parlamentoda 135 milletvekili kazanarak, şimdiye kadar sahip olduğu üçte ikilik parlamento çoğunluğunu da korumayı başardı. Altı muhalefet partisinin oluşturduğu muhalefet ittifakı ise beklenen desteği göremedi. Muhalefet blokunun aldığı oy oranı, ittifakta yer alan partilerin ayrı ayrı katıldıkları 2018 genel seçimlerinde aldıkları oy toplamının da altında kaldı. Muhalefet ittifakı parlamentoda sadece 56 sandalye kazanabildi. Viktor Orban, alkışlarla sık sık kesilen konuşmasında partisinin zor koşullarda, tarihindeki en büyük zaferi kazandığını vurguladı. Orban teşekkür konuşmasında "Öyle büyük bir zafer kazandık ki, bu zafer Ay'dan bile göründü, ama en azından Brüksel'den bu muazzam zaferin çok net görüldüğüne eminim, bu zafer yürekli Macar ulusunun zaferidir" dedi. Muhalefetin ittifakla çıkardığı aday Peter Marki-Zay da "Yenilginin nedeni ülkedeki demokrasi eksikliği" dedi. Viktor Orban eline geçirdiği üçte ikilik parlamento çoğunluğuyla anayasayı değiştirdi. Parlamento'yu kontrol etti. Devlet kurumlarının tarafsızlığını ortadan kaldırdı. Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Sayıştay, Başsavcılık, Hakimler Yüksek Kurulu gibi önemli kurumların başına kendi güvendiği isimleri getirdi. Medyada da aynı formülleri hayata geçirdi. LİBERAL POLİTİKALARI HIZLA TERK ETTİ VE AVRUPA İLE ADI KONULMAYAN SAVAŞI BAŞLATTI. Savaşın en zorlu geçtiği alan PARA ŞİRKET- İHALE üçgeniydi. Avrupa Birliği atılan her adımı "YOLSUZLUK" olarak nitelerken Orban, "MİLLİ SERMAYE İÇİN BUNLAR ŞART" cevabını veriyordu. Aynı