Adidas

Moskova'daki saldırı haliyle herkesin dengesini bozdu. İçeride dışarıda pek çok yorum yapılmakta. Çok sayıda gerekçenin bulunup paylaşabileceği bir operasyon bu. Kanlı ve acımasız. Saldırının Rusya'ya, AVRUPA'ya, ÇİN'e, ABD'ye ve İngiltere'ye bakan tarafı var. Türkiye'ye de... Kremlin açısından UKRAYNA SAVAŞI'nın ne kadar haklı ve kaçınılmaz olduğu bir BEKAA sorunu ile karşı karşıya bulundukları anlatılacaktır. Bu Rusya içindeki motivasyonu artıracaktır. Savaşın ritmi de, yayılma hızı da yükselişe geçecektir. Müslüman kartı üzerinden bakılacak olursa dünyadaki en büyük tehdidin, İSLAMİ TERÖR olduğu algısı kaşınacaktır. Dünya medyası bunu işleyecektir. Bunun üzerine politikalar inşa edilecektir. ABD'ye bakan tarafta ise ne kadar uğraşırsa uğraşsın, SİYASAL İSLAM'ı bitiremeyeceği gerçeği ortaya konulmaktadır. BİRİLERİ TARAFINDAN... Saldırının nedenleri ve oluşacak tepkiler üzerinden çok şey yazılabilir. Onlarca ŞIK sıralanabilir. Ben onlara girmeyeceğim. EN önemli ve kritik bulduğum ALANDAN gideceğim...

Yıl 2014'tü...

ABD ve ARAP müttefikleri DEAŞ'a hava saldırıları düzenlemeden kısa süre önce Basra Körfezi ve Kızıldeniz'deki Amerikan savaş gemilerinden atılan cruise füzeleri HALEP'in her iki yanını vurdu. Hedef, DEAŞ ve liderleri değildi! ABD'nin "Batı'ya karşı saldırı planlamak üzere, bu bölgede kendisine sağlam bir kale oluşturduğunu" belirttiği, eski bir El- Kaide yapılanmasıydı. Cruise füzeleri, Washington'un emriyle "Horasan Grubu" diye anılan örgüte ait eğitim kamplarını, bomba fabrikasını, iletişim binasını ve komuta-kontrol tesislerini hedef almaktaydı. Garip olan o güne dek karanlıkta kalan bu örgüt hakkında kamuoyuna pek az bilgi verilmesiydi.

Amerikan Adalet Bakanı Eric Holdertold, yaptığı açıklamada, "İki yıldır bu grup hakkında bilgimiz var. Ortaya çıkardığımız planları gerçekleştirecekleri tarihe yaklaştıkları için, dün gece mevzilerini vurduk" dedi. Yani iş 2012'ye kadar hatta öncesine kadar gidiyordu... O tarihte ABD'den yapılan açıklamalarda örgüt için "El-Kaide lideri Ayman el Zevahiri tarafından Suriye'ye gönderildi. Amaçları Beşar Esad yönetimiyle savaşmak değildi. Dış saldırılar hazırlamak, yeni patlayıcı silahlar üretmek, denemek ve operasyonları gerçekleştirecek Batılıları kadroya almak" tanımı yapılıyordu.

Hatırlayanlar olacaktır. Washington, o tarihlerde Avrupa ve Orta Doğu'dan ABD'ye giden uçaklara pili tükenmiş cep telefonu ve dizüstü bilgisayarların alınmasını yasaklamıştı. Devam...

IŞİD-H, EL KAİDE ve IŞİD'in içinden uzayan bir koldu. IŞİD, 2013 Nisan'da Irak'ta ortaya çıktıktan sonra 2014'te Rakka ve Musul'u alarak hızla güçlendi. Ocak 2015'te de yani gücünün doruklarındayken Pakistan ve Afganistan'dan Irak veya Suriye'ye giderek örgüte katılmak isteyen savaşçıları bölgede topladı! Pakistan Taliban'ından ayrılan militanları da bir araya getiren BİR GÜÇ, BİR ODAK IŞİD-H'yi kurdu.

Taliban'ı "yeterince sert bulmayan" militanların buradan ayrılarak IŞİD'e katıldıkları biliniyordu. Horasan, Persler'in bölgeye hakim olduğu dönemde, (Afganistan, İran'ın doğusu, Pakistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ı kapsayan) imparatorluğun doğusuna verilen isimdi. Horasan Farsça "güneşin yükseldiği yer" anlamına geliyordu.

IŞİD-H Taliban'a ateş püskürüyordu! Onları Cihad'ı terk eden, savaş alanını boşaltan Doha'daki, "lüks otellerde" keyfine bakan oluşum olarak görüyordu.

Peki sınırlarımızın hemen aşağısında kurulan bu örgüt ne yapmıştı Moskova saldırısı öncesinde nasıl sahne almıştı 2021 yılında Kabil Havaalanı dışında en az 175 sivil ile 13 ABD askerinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olan saldırılara imza attı. Mayıs 2020'de Kabil'deki bir doğumhaneye saldırı gerçekleştirdi. Aralarında kadınlar ve bebeklerin de bulunduğu 24 kişinin ölümüne yol açtı. Aynı yılın Kasım ayında Kabil Üniversitesi'nde yaptıkları eylem de 22 öğretmen ve öğrencinin ölümüyle sonuçlandı. Eylül 2022'de Kabil'deki Rus Büyükelçiliği'ne düzenlenen ölümcül intihar saldırısının altında da IŞİD-H imzası vardı.