10'a bak!

TÜRKİYE alışkanlık gereği her konuyu belli şablonlar üzerinden tartışıyor. Herkes olaylara, kendini ait hissettiği mahalleden bakıyor...
Oysa değişim rüzgarı sert esiyor ve geliyor. Bundan kaçış yok. Aksine üzerinde düşünüp karar alınması gereken zaman dilimindeyiz.
Türkiye'nin MISIR-BAE-SUUDİ ARABİSTAN ile ilişkilerini formatlaması, bölgeye bakışının değişmesi, Kürt meselesi, HAMAS, İsrail ile ilişkiler hepsi BÜYÜK DENGENİN KAPIMIZIN önüne koyduğu parantezler.
Buna rağmen kompartıman ile ilgilenenler çok! Bir adım ileriye gidip bakanlar ise vagon ile ilgili kafa patlatıyor. Ancak onlarca vagonu ve trenin gittiği yeri düşünen emek harcayan çok yok...
Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail'in HAMAS'a orantısız verdiği karşılık, değişimi hızlandıran iki kurgu, iki senaryo, iki yol!
Medyada asla ve kat'a yer almayan şekli ile olaylara gelişmelere bakınca, ABD'nin ÇİN meselesini AVRASYA'da UKRAYNA'da ORTA DOĞU'da çözmeye çalıştığını görüyorum. Doğrudan ÇİN ile karşı karşıya gelmektense Pekin'e uzanan yolları kesiyor, zenginliğin, büyümenin önüne geçiyor, kutupları birbirinden ayırıyordu. Stratejik olarak son derece doğru bir hamle bu. AKSİ ASYA'da savaştı... Şimdilik bu buzdolabında gibi...
CIA'ya, Başkanı William Burns'e gelmeden önce RUSYA'ya bakalım...
Şu soruyu soralım! Yaptırım nedir
Bir ülkenin diğerine saldırgan davranmasını veya uluslararası hukuku ihlal etmesini önlemek için uygulanan cezalardır. Doğru mu Kesinlikle... Genel olarak tüm BATI yani ABD-İngiltere- AB, Rusya'ya yaptırım kararı aldı.
Rus muhalif Aleksey Navalni'nin hapishanedeki şüpheli ölümünden sonra bile 500'den fazla yaptırım devreye girdi. İsimlerle kurumlarla ilgili. 2022'den bu yana gelen yaptırım sayısı 16 bin 500'dü.
Rusya'nın toplam rezervlerinin yarısı olan 350 milyar dolarlık rezervi ve Rus bankalarının varlıklarının yaklaşık yüzde 70'i donduruldu.
Swift işlemlerinin dışında tutuldu.
Rusya'nın silah yapımında kullanabileceği teknolojinin ülkeye ihracatı yasaklandı. Rusya'dan altın ve elmas ithalatı engellendi.
Rusya'dan uçuşlar yapılamaz oldu.
Oligarkların malına mülküne el konuldu. Petrol ve doğal gaz ithalatı durduruldu. Rus ham petrolüne varil başına en fazla 60 dolar ödeneceği açıklandı.
Gazprom ve Sberbank gibi dev şirketlerin Londra'daki değeri yüzde 97 düştü. Moskova'daki bankamatiklerde kuyruklar oluşmaya başladı. Hatırlayın!
Peki sonuç neydi IMF savaşan Rusya'nın 2024 büyüme tahminini yüzde 1,1'den yüzde 2,6'ya yükseltti. Rus ekonomisinin dayanıklılığının altını çizdi. IMF rakamlarına göre Rus ekonomisinin geçen yıl G7 ülkelerinin hepsinden daha hızlı büyüdüğü ortadaydı.
Savaş ekonomisi uygulanıyor, modelin sağlıklı olmadığı söylense de KREMLİN yoluna devam ediyordu. CIA yakından bilse de görmezden geldiği "GÖLGE FİLO" Hindistan ve ÇİN'e enerji taşımaya devam ediyordu. Rusya'nın gelirlerinde bir azalma olmuyordu.
Günde 9,5 milyon varil petrolü piyasaya sunarak savaş öncesindeki rakamları yakalamışlardı. Ocak ayında hidrokarbon vergilerinin savaştan önceki seviyeye geldiği de açık kaynaklardan duyuruluyordu.
Yani RUSYA savaşsa da karşısına bütün BATI'yı almış görünse de durum pek öyle değildi.
OLMAMASININ NEDENİ ABD ile gizli ittifak içinde bulunmasıydı.
Daimi anlaşma ruhu ile devam etmeleriydi. Yoksa enerjiden başka bir gücü olmayan, nüfusu azalan ve yaşlanan RUSYA KÜRESEL OYUNCU değildi olamazdı.
ABD'nin desteğiyle yürüyordu.
Oyun böyle kuruluyordu. Hem AVRUPA'nın hem ÇİN'in zayıflaması için RUSYA'dan daha etkili ve büyük oyuncu yoktu.
Eski alışkanlıklar üzerinden gidiyorlardı! DÜŞMAN gibi görünüp İKİ EZELİ VE BÜYÜK RAKİPLERİNİ kontrol altına almak istiyorlardı. Trump zamanında başlayan "RUSYA SEÇİMLERE MÜDAHALE ETTİ" hikayesi "ÖTEKİ"ni meydana getirmek için hazırlanan kurguydu. ABD böyle çalışıyordu. Büyük akıllar ayak izi bırakmazdı. Çin'e müdahale olacaksa daha sonra devreye sokulacaktı. AB ile nefes borusu kesilen Pekin'in bu güce direnmesi zordu.
Sonuç alırlar alamazlar bilemem! Ancak gördüğüm bu. Bunu MACRON da gördü.
Bu nedenle çıkıp "RUSYA'nın yenilgiye uğratılmasının Avrupa'da güvenlik ve istikrar için vazgeçilmez olduğuna inanıyoruz. Bu aşamada sahaya asker gönderme konusunda bir fikir birliği yok.
Ancak hiçbir şık dışlanmamalı.
Rusya'nın kazanmaması için yapmamız gereken her şeyi yapacağız..." diye konuştu.
Almanya kameraların önünde buna destek veremezdi. Öyle de oldu. "Asker yollayıp savaşın tarafı olamayız" diyerek konunun konuşulmamasını istediler.