Yeni dönemde 'normalleşmeyeceğiz'

Bir "yeni dönemin" tam olarak ne zaman başladığını söylemek zor. Ancak, kapitalizmin yapısal krizi içinde, görece yönetilebilir bir "ara dönemin" artık geride kaldığı söylenebilir.'ARA DÖNEM' ÜZERİNE KISA BİR NOTKarşımızdaki çürümeye, belirsizliğe bakarak ve "sonrası" hakkında bir fikir sahibi olmadan, bir "ara dönem" saptaması yapamayız. Gramsci, "interregnum" (ara dönem) kavramını kullanırken "interregnum" sonrasını düşünebiliyordu. Terry Gilliam'ın Brazil filminin son sahnesinden ödünç alırsak, "yarın başka bir gündü." Tarihin "yeni yönü" olarak Sovyet devrimi hâlâ günceldi, Avrupa'da işçi hareketi örgütlü ve güçlüydü. Bu örgütleri, hareketleri birleştirebilecek bir Komintern vardı; "proleter devrimleri" çağıydı. "Yarın" işte bunların vaat ettikleriydi. Dahası, gezegenin ekolojik geleceğine ilişkin bir kaygı yoktu: Var olan, var olmaya devam edecekti. "Büyük Savaş" geride kalmıştı: "Bir daha asla olmayacak" deniyordu. Faşizm, nasıl olsa geçici bir biçimdi, "morbid semptomlardan" biri... Kısacası doğacak olan "yeni"ye ilişkin, o zaman için, gerçekçi varsayımlar olanaklıydı.O "interregnum" dönemi kapandı, kapitalizm krizini aştı, "morbid semptomlar" geriledi, kapitalizm yeniden "normalleşti". Bugün, çok daha kapsayıcı, tüm yaşam dünyalarını egemenlik altına almış, Gramsci dönemindeki varsayımları destekleyen olasılıkların çoğunu yok etmiş bir kapitalist uygarlık var. O nedenle bir "ara dönemden", neyin arası olduğunu göstermeden söz etmek, eğer "gün gelir kapitalizm normalleşir" beklentisiumudu değilse en fazla, aceleyle yapılmış bir saptama olabilir.VE 'YENİ DÖNEM'Diğer taraftan, geriye doğru bakınca, yakın tarihte bir "interregnum" yaşamış olduğumuzu düşünüyorum. Bu "interregnum", kapitalizmin, yapısal krizinin, oldukça verimli bir "rejimle" (ekonomik, kültürel, siyasi liberalizm) yönetilebildiği bir dönemdi. Bu dönemde, 1968-74 sarsıntılarından sonra, yönetenler göreli bir istikrar içinde yönetebiliyorlar, yönetilenler de genelde bu yönetimi benimsiyorlardı. Küresel ısınma bir iklim krizine dönüşmemişti. ABD hegemonyası altında düzenlenmiş küresel emperyalist sistemin kuralları içinde kalmayı tüm ülkeler kendi çıkarlarına uygun buluyorlardı. Bu dönem, "Tam olarak ne zaman bitti" bilmek olanaklı değil. Birikimli bir süreç, şimdi bu bitişi "bilinçlere çıkarmaya" başladı.Sanırım, örtüşmeye başlayan dört gelişme "interregnum"un "bitiş sürecinin" bittiğini gösteriyor: Finansal kriz, iklim krizi, pandemi ve Ukrayna savaşı. Pandeminin merceğinden bakınca, derinleşmekte olan bir finansal kriz ile bütünleştirici ticaret, finans ve iletişim ağları kırılmaya başlayan bir dünya ekonomisi görünüyor. Küresel ısınma, kapitalist