'Yapay zekâ'nın iki yüzü

"Yapay zekâ" teknolojileri, hızla her adımda şaşırtarak gelişiyor ama bu gelişme süreci iki yüzü olan Yunan tanrısı Janus'u anımsatıyor.

Geçen yüzyılın öncü teknolojileri, başlangıçta taşımacılık alanında gelişiyordu, en büyük servetler orada birikiyordu. Bu yüzyılda, bilgi işlem ve simgesel üretim teknolojileri alanında gelişiyor ve birikiyor. Bu bağlamda yapay zekâ (YZ), sağlık, eğitim, ulaşım ve finans gibi birçok alanda büyük ilerlemeler vaat eden, çağımızın en dönüştürücü teknolojilerinden biri olarak öne çıkıyor.

Ancak, YZ'nin insanlık adına büyük ilerlemeler vaat eden potansiyellerinin yanı sıra, küresel ısınma, çevre kirlenmesi, silah sanayi gibi alanlarda son derecede tehlikeli, "uygarlık yıkıcı" senaryoları gündeme getiren özellikleri de var.

YZ VE 'YAŞA DÜNYASI'

YZ teknolojilerinin hızlı gelişimi ve yaygınlaşması, hızla yaygınlaşan ve çapı sürekli büyüyen veri merkezlerinin gelişmesine bağlı. Bu veri merkezleri çok büyük miktarda enerji tüketerek sera gazı emisyonlarına önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Çok büyük miktarda su ve "ender mineraller" tüketerek doğal kaynaklar üzerinde insanlarla rekabet etmeye başlıyorlar. Örneğin, Google'ın küresel veri merkezleri ve Meta'nın YZ araştırma geliştirme planları bu çelişkileri gözler önüne seriyor. Araştırmalar, Open AI'nin GPT-4 gibi YZ modellerinin önemli miktarda enerji ve su tükettiğini, bu modellerin eğitiminin günde yaklaşık 1.7 milyon litre su kullanabildiğini gösteriyor.

Ayrıca, veri merkezlerinde kullanılan piller için gerekli olan lityum ve kobalt gibi minerallerin çıkarılması, çevresel kirlenmeyi ve tahribatı daha da artırıyor. Bu çıkarma süreçleri genellikle büyük çaplı su kullanımı da gerektiriyor: Bir ton lityum çıkartmak için 2 milyon litre su kullanılıyor. Madencilikte özellikle bu minerallerin çıkarılmasında kullanılan sular, çevre kirliliğine, bu da insanın kullandığı su kaynaklarının, tarım da gereken suların kullanılamaz derecede kirlenmesine yol açıyor. İnsanın "yaşam dünyası" ile YZ'nin öğrenme gelişme gereksinimleri arasındaki uçurum hızla derinleşiyor.

GÖZLEME-İZLEME-DİSİPLİN VE DEZENFORMASYON

Doğrudan çevresel ve iklim krizi üzerindeki etkilerinin ötesinde, YZ'nin "sosyal medya" üzerindeki denetleme, izlem, yönlendirme ve yazılı, sesli hatta görsel yanlış bilgi üretme, yayma kapasiteleri hızla artıyor. Bu ortamda, YZ ve sosyal medya üzerinde yaşayan, örneğin Elon Musk, Peter Thiel, Mark Zuckerberg gibi bireylerin, Google, Amazon gibi korporasyonların, diğer bir deyişle kapitalist "aktörlerin", insanlığın ekonomik siyasi tercihlerini, tüketim, estetik eğilimlerini yönlendirme gücü, dolayısıyla ülkelerin ekonomik siyasi süreçlerine müdahale etme, dengelerini bozma olanağıriskleri de artıyor.