Yapay zeka dünyayı yutuyor

"YZ dünyayı yutuyor" artık abartılı bir iddia değil. Yeni nesil yapay zekâ, veri merkezleri gezegenin enerji, su ve metal kaynaklarını, insan hayatını, doğal dengeleri dikkate almadan hızla tüketmeye başladı.

MEGA VERİ MERKEZLERİNDE TÜKETİM

Yapay zekâ ve yüksek performanslı veri merkezleri, olağanüstü düzeyde elektrik tüketiyor, aşırı ısınmaya karşı dev soğutma sistemleri çalıştırıyorlar. Geleneksel veri merkezleri tipik olarak 3-20 kilovat aralığında enerji tüketirken, NVIDIA gibi şirketlerin süper bilgisayar merkezlerinde tek bir "rack" (sunucu rafı) 132 kilovata ulaşabiliyor. Microsoft'un yeni "YZ kampüsleri" 300 megavat, Meta'nın Hyperion süper kümesi ise 2 gigavat seviyesine ulaşıyor. Bu yoğun enerji ihtiyacı, sadece elektrik şebekeleri üzerine büyük bir yük getirmekle kalmıyor, aynı zamanda özel nükleer santralların yeniden devreye alınmasını, yeni iletim hatlarını gerektiriyor.

SU TÜKETİMİ: GÖRÜNMEZ KRİZ

YZ odaklı veri merkezleri özellikle soğutma sistemlerinde su kullanıyorlar. Google'ın veri merkezleri, 2023 yılında 23 milyar litre su tüketti. Microsoft ise 2022'de yüzde 34'lük bir artışla 1.7 milyar galonluk kullanım bildirdi. ChatGPT tarzı sistemlerin her bir sorgusu, yaklaşık 500 ml su tüketebiliyor. Yeni nesil "grafik işlemciler" ve sıvı soğutmalı raflar devreye girdikçe merkezlerin su ihtiyacı da artıyor. Şirketlerin su verimliliği çalışmaları artarken, suyun çoğunluğu buharlaşarak tekrar kaynaklara dönmüyor.

YZ veri sistemleri, erişilebilir tatlı su stokunu azaltıyor. Küresel olarak YZ veri merkezlerinin 2027'de 1.1-1.7 trilyon galon suyu soğutma maksatlı tüketeceği tahmin ediliyor. Bu rakam, kimi gelişmiş ülkenin, örneğin, Danimarka'nın toplam yıllık su kullanımını geride bırakıyor.

NÜKLEER ENERJİ, BAKIR: YENİ STRATEJİK CEPHELER

Yapay zekâ talebinin enerji boyutu, teknoloji devlerini nükleer enerjiye yatırım yapmaya yönlendiriyor. Microsoft ve Amazon, veri merkezleri için özel nükleer santrallar inşa ediyor ve çalıştırıyor. Google ise gelişmiş nükleer tesislere yatırım yapıyor. Rüzgâr ve güneş enerji kaynakları, YZ'nin sürekli ve yüksek miktarda enerji talebini karşılamakta yetersiz kalıyor. Nükleer enerji ise istikrarlı ve büyük ölçekli bir çözüm sunuyor; böylece sıfır emisyonlu ve kesintisiz elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor. Bu sırada nükleer enerji yeniden canlanıyor tüm riskleriyle (ernobil, Fukişima vb.) beraber.

Yüksek wattlı GPU'lar, bakır iletkenler ve soğutma altyapıları bakır talebini rekor düzeylere çıkardı. Kıymetli ender minerallerin yanı sıra, Bakır da YZ veri merkezlerinin artan yoğunluğuyla birlikte yeniden çok kritik bir hammaddeye dönüştü.

KAYNAK REKABETİ: ENDÜSTRİLER VE İNSANLAR

Yapay zekâ merkezlerinin giderek büyüyen kaynak ihtiyacı, su ve enerji başta olmak üzere, diğer sektörlerle ve doğrudan insanlarla rekabete dönüşüyor. Tarım suyun yüzde 70'ini kullanırken endüstri ve evsel tüketim geri kalanını paylaşıyor. YZ ise, özellikle su kıtlığı olan bölgelerde yeni bir tüketici olarak devreye girerek yerel tedarikte baskı ve stres yaratıyor. Amerika'nın güneybatısında ve su sıkıntısı çeken birçok bölgede yeni veri merkezleri yerel halkın ve çiftçilerin su haklarını tehdit ediyor.