Gündem üzerine kısa bir not

Yumuşama, normalleşme, el sıkma, el uzatma, "Gelsin Meclis'te konuşsun", terör saldırısı derken aniden geldik "Kürt sorunu" ile ilgili kayyum atamalarına. Önce Esenyurt (CHP), sonra Mardin (DEM), Batman (DEM), Halfeti (DEM) belediyelerine devlet doğrudan el koydu. Bu refleksleriyle rejim, devleti (disiplin ve cezalandırma araçlarının sadakatini) konuşmadan seçimleri hatta siyaseti konuşmanın ne kadar boşa bir çaba olduğunu, gücü konuşmadan iktidarın konuşulamayacağını anımsattı. Böylece son dönemde türeyen kimi fantezileri de (umarım) yıktı.

ÖNCE FANTEZİLER

Fantezi 1: "Birinci parti olduk. Yumuşayarak, normalleşerek iktidara yürüyoruz."

Rejim, "yumuşamadan" muhalefetin eleştirilerinin yumuşamasını, "normalleşmeden" de kendi pratiklerinin normalleşmesini anlıyor, kayyum atamalarının gösterdiği gibi, seçmenin iradesini bir kalemde hiçe sayarak yerine kendi iradesini koyabiliyor. Rejimin girdiği yoldan geri dönmesini, "yeni anayasa", "ömür boyu başkanlık" projelerinden vazgeçmesini beklemek gerçekçi bir tutum değildir. Rejim siyasal İslamın iktidarının tutsağıdır.

Fantezi 2: "Rejim çeşitli manevralarla, Türkiye'nin gerçek gündeminin, ekonomik krizin konuşulmasını önlüyor."

Birincisi, aslında ekonomik kriz her gün her saat konuşuluyor; grevler ve direnişler yaşanıyor. Ümit Akçay dostumuz anımsattı: "Döviz artmıyor, ücretler baskılanıyor, küresel konjonktür olumlu (petrol hammadde fiyatları düşük), iç talep, en üst gelir dilimleri hariç düşük. Ancak enflasyon durmuyor." Herkes bunun farkında!

Bir başka açıdan enflasyon ve durgunluk, kısaca stagflasyon ortamı egemen. Akçay ekledi: "Fiyat belirleme gücü olan firmalara dokunmadıkça milletin sırtına binen yük artıyor." Bir başka açıdan stagflasyondan faizle, dövizle oynayarak ve yoksulluğu artırarak (talebi kısarak) çıkılamaz.

Stagflasyondan, verimliği (teknolojik yatırım ve ücretlerinden hoşnut iş gücü ile), "artı değer" üretimini artırmaya çalışmak yerine, kârları tekelci politikalarla fiyatları artırarak koruma çabaları varken çıkılamaz.