Fırtınalı sularda

Genelde yorumlar, "Ukrayna savaşı, ekonomik toparlanmayı geciktiriyor" biçiminde. Gerçek durum biraz daha karmaşık. UKRAYNA KRİZİ VE ÖNCESİUkrayna krizi, tedarik zincirlerini aksattı. Enflasyonist bir baskı yarattığı, enerjide, gıda tedarikinde, hammadde de dışa bağımlı ülkelerin sanayi maliyetleri, kamu maliyeleri üzerinde büyük basınç yarattığı da bir gerçek. Bu basıncın gündeme getirdiği siyasi istikrarsızlık risklerinin borçlanma maliyetlerini artırdığı da.Gerçekten de Dünya Ticaret Örgütü, dünya ekonomisinin büyüme hızının, bu yıl yüzde 2.8 ile 2010-2019 arasındaki ortalama yüzde 3'ün gerisinde kalacağını hesaplıyor. Demek ki dünya ekonomisi 2010 -19 döneminden bu yana hâlâ yüzde 2.5 - 3 olarak kabul edilen resesyon alanında seyrediyordu. Covid-19, bu resesyonu tarihsel olarak görülmemiş düzeylerde derinleştirmişti. Sonra aşı kampanyaları, önlemlerin kademeli olarak kaldırılmaya başlanmasıyla dünya ekonomisi, hâlâ resesyon alanında kalsa da toparlanmaya başlamıştı. Ancak Financial Times Brookings Institute'nün birlikte hazırladığı (ekonomik ve finansal göstergeleri izleyen) TIGER indeksi, Covid-19'dan çıkış sürecinde, dünya ekonomisindeki toparlanmanın 2021 yılının ikinci yarısında hız kestiğini gösteriyor. Gıda ve enerji fiyatlarındaki artış eğilimi de yeni değil. Ukrayna savaşı bu durum üzerine geldi ve zaten var olan eğilimleri güçlendirdi.En son veriler dünya ticaretinin özellikle mart ayında daraldığını gösteriyor. Wall Street Journal, Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan'da ihracatın, 2019'dan bu yana en sert gerilemeyi yaşadığını, Çin'in dünya ekonomisi açısından büyük öneme sahip ithalatının da gerilediğini aktarıyor.GELECEĞE DÖNÜŞ MÜDünya ekonomisi büyüme hızı geriliyor. Enflasyon merkez ülkelerde 1970'lerden bu yana ilk kez hızla artıyor. Böylece yaklaşık 40 yıl sonra, gündeme bir stagflasyon (enflasyondurgunluk) riski geliyor.Bu sırada, ABD'de Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyonu düşürmek için faizleri artırmaya, bono satışlarıyla piyasadan para çekmeye başladığı görülüyor. Ancak Fed'in enflasyonu ABD ekonomisini resesyona itmeden denetim altına alabileceğine inanan ekonomist bulmak zor. Pazartesi günü Wall Street Journal'da yayımlanan bir araştırma, son 80 yılda Fed'in bugün karşısına koyduğu enflasyon hedefine benzer bir hedefe, ülkeyi resesyona itmeden ulaşamadığını gösteriyordu. Kısacası, dünyanın en büyük iki ekonomisinden biri ABD'nin önümüzdeki aylarda resesyona girme riski giderek artıyor. Öteki büyük ekonomisi Çin, hâlâ Covid-19 karantinalarıyla boğuşuyor.Yaklaşık 40 yıl önce benzer bir stagflasyon ortamında Fed faizleri hızla artırarak enflasyonu denetim altına alırken sert bir resesyon tetiklemişti (1979: yüzde -2.3; 1980: yüzde -3.42; 1981: yüzde 2.79: 1982: yüzde