Aşamalı bloklaşma üzerine...

"Batı ve NATO, Rusya'ya karşı bir blok oluşturdular ama, bence esas hedef Çin. Ancak Çin oldukça karmaşık ilişkilere sahip bir ülke; doğrudan hedef almak zor, bir ara aşama gerekiyor."NATO'YU KÜRESELLEŞTİRMEKABD yönetiminin, "11 Eylül"den sonra, küresel üstünlüğünü, müttefiklerinden rıza almaya değil, "rakipsiz askeri gücüne" dayanarak koruma projesini birçok kez tartışmıştık. Bu proje başarılı olmadı; aksine ABD'nin ekonomik, siyasi, kültürel etki yapma kapasitesi daha da zayıfladı; giderek elinde yalnızca "ekolojik üstünlüğünü" (başkalarının ABD'yi etkileme gücünden daha yüksek bir etkileme gücünü) koruma seçeneği kaldı. Bunun için, geleneksel Batı blokunu ve de "beyni ölmüş" NATO'yu yalnızca Atlantik değil Pasifik kanadını da kapsayacak biçimde canlandırmak gerekecekti.Bu bağlamda, Biden döneminde ABD dış politikası, Çin'e ve Rusya'ya karşı, "demokrasiler ittifakı" adı altında, bir askeri siyasi blok oluşturma çabası olarak şekillendi. Ancak Tayvan dışında hiçbir ülkeye doğrudan tehdit oluşturmayan Çin'e karşı askeri-siyasi bir blok inşa etmek (Çin'e karşı bir ekonomik blok bu aşamada olanaksızdı), Çin'in AB ve Asya ülkeleriyle, hatta gelişmekte olan ülkelerle, güçlü ekonomik bağlantılarından, ev sahipliği yaptığı "girift küresel tedarik zincirlerinden" dolayı çok zor, finansal açıdan da riskliydi. Halbuki Çin'in en yakını ve müttefiki Rusya, Avrupa'da hem tarihsel mirasının hem de 2013'ten bu yana geliştirilmekte olan Ukrayna "krizinin" üzerinden, bir bloklaşma projesi için çok uygun bir hedef oluşturuyordu. Rusya'ya karşı, başarılı bir siyasi, askeri hatta ekonomik blok, ikinci aşamada, Çin'i de karşısına alabilir, bunu dünyaya anlatmayı deneyebilir, NATO'yu Japonya, Güney Kore, Avustralya gibi Asya Pasifik ülkelerine de bir güvenlik seçeneği olarak sunabilirdi.DENENMİŞ BİR MODELTam bu noktada, Afganistan'da SSCB'ye karşı başarılı bir biçimde denenmiş bir modelin yeniden gündeme geldiğini görüyoruz. AB ile Rusya arasında bir paylaşım alanına dönüştürülen Ukrayna, NATO'nun genişleme sürecine dahil edildi. Rusya'nın bu durumu, bir güvenlik tehdidi olarak algılamaktan başka bir seçeneği yoktu (bu algının nedenleri bir başka yazının konusu). ABD ve Avrupa Rusya'nın tüm uyarılarına, taleplerine kulaklarını kapatarak onu Ukrayna'ya girmeye zorladılar. Rusya Ukrayna'ya girince üçlü bir süreç başladı. (1) ABD ve AB'nin kültür endüstrileri, vatandaşlarını bu "saldırgan", totaliter