A Milli Takımımız, en son 23 yıl önce başarabildiğimiz ve uzun yıllardır hayalini kurduğumuz Dünya Kupası'na gitmenin yollarını ararken, Bulgaristan deplasmanı bu sürecin virajlarından birisiydi. İspanya önünde aldığımız ağır mağlubiyetin üzerimizdeki etkilerini de görecektik. İlk iki maçını kaybeden ve hoca değişikliğine giden Bulgaristan'da yeni teknik direktör Dimitrov, radikal değişiklikler yaparak 7 ismi değiştirmişti. Montella ise, son iki maça benzer kadro ve şablonla çıkmış, Gürcistan ile İspanya'yı aynı kefeye koyarak hata etmişti. Bu maçta ise 4 farklı ismi sürdü sahaya. Maçın başlangıcı çok lehimize idi. Rakip yarı alana yerleşerek hem kenarlardan hem de merkezden önce hapsettik ardından 11. dakikada Hakan - Arda iş birliğinden golü bulduk. "Bu andan sonrasında rahat bir maç olur mu diye düşünme fırsatı bulamadan hızlı bir geçişle Zeki'nin şanssızlığından faydalanan Bulgarlar, etkili ismi Kirilov ile skoru eşitledi. O andan sonra bizim için zorluklar başladı. Cesaretini toplayan ve oyuna fizik gücünü de ekleyen Bulgarlar, savunma zafiyetlerimizden faydalanarak geniş alanda sıkça bizi zorladılar. Biz ise, her kapalı savunmaya karşı olduğu gibi merkez santrfor eksikliğini yine hissettik. İkinci yarıda ise oyuncu kalitemizi konuşturduk. Soyadı gibi yıldız olan Kenan, izleyenlerinin gözünün pasını sildi adeta. Sonraki 3 golün 2'sini kendisi attı, birini rakibine attırdı. Bu bölümde iki takım arasındaki kalite farkı çok net şekilde görüldü. Zeki ile gelen kafa golü ve İrfan Can Kahveci'nin son bölümdeki fırsatçılığıyla da, bozuk olan averajımızı düzeltme imkanı bulduk.