180 dakika ve sonrası

Beşiktaş, tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşıyor. Bir kulüp için bir sezonda yaşanabilecek olumsuzlukların neredeyse tümü yaşandı. Başkan ve yönetim değişti, 5 teknik adam değişti. Sezon başında ve devre arasında yapılan 15 transferin bir kaçı dışında hiçbiri tutmadı. Beşiktaş bir sezonda 13 mağlubiyet alarak kendi rekorunu kırdı. Yine Beşiktaş'ın derbi kazanmadan sezon bitirdiğini pek hatırlamazsınız. Ama bu takım onu da başardı ve Galatasaray ile Fenerbahçe'den puan alamadan sezonu tamamladı. Elbette olup bitenin ilk sorumluluları, takımın başına yetkilileri getiren ve transferde son sözü söyleyen başkandır. Bir önceki yönetimin futbol anlamında nasıl kötü izler bıraktığını yazmaya kalksak, makaleyi aşar yazı dizisi olur... Ancak göreve henüz 4 ay önce gelen Sayın Hasan Arat ve yönetiminin de futbol adına olumlu hamleler yaptığını söyleyemeyiz. Teknik direktör Fernando Santos dahil 5 transfere çok ciddi bir bütçe ayrıldı. Öyle ki bugüne kadar Beşiktaş tarihinde ödenmemiş bonservisler bunlar. Şu an elde tek Ernest Muçi var gibi görünüyor. Yani 5'te 1... Al-Musrati konusu yönetime ağır yük olmaya başladı. Libyalı oyuncunun sahada gösterdiği kötü performans ve derbilerdeki konsantrasyon eksikliği, kendisine yapılan yatırım noktasında endişe oluşturdu. Böyle yüklerle yürümek çok kolay değildir. O yüzden Sayın Arat ve yönetimini bundan sonraki süreçte en çok zorlayacak durum, Al-Musrati yükü olacaktır. Belki transfer döneminde zararın neresinden dönersen kardır mantığıyla, mümkün olan bir bonservisle Al-Musrati'den kurtulmak bile gündeme gelebilir. Yoksa, bu oyuncu takımı sürüklemediği sürece (ki öyle bir havası yok) bonservis bedelinin altında ezilecek... Ben Hasan Arat'ın işleri düzeltmek