Haziran ve Temmuz ayları futbolda spor medyasının en sevdiği dönemlerdir. O geliyor bu gidiyor derken 2 ay dolu dolu ve renkli sayfalarla taraftarın istediği manşetler atılır. Gerçi taraftarın ekseriyeti de transfer dönemlerini çok sever. İzlenen programların, okunan haberlerin bu dönemlerde tavan yaptığını görürüz. Transferin de kendi içerisinde bir önem sırası var. Futbolda bütün dünyada büyük yıldızlar forvetlerden çıkar. En ilgi gören futbolcular golcülerdir. Transferde de bu böyle. Geçtiğimiz hafta İstanbul dışındaydım. Bolu'da Bursa'da ve Çanakkale'de bulundum. Denk geldiğim futbolseverlerle bazen ayak üstü bazen de uzun süre oturarak futbol muhabbetleri yaptık. Taraftarların yönetici ya da gazeteci gördükleri zaman akıllarına gelen ilk soru "Transfer var mı, kim geliyor" oluyor. Tabi ben de bu sorulara fazlasıyla muhatap oldum. Ancak tuttuğu takım fark etmeksizin herkesin sorduğu ilk soru "Golcü" oldu. Beşiktaşlılar ve Fenerbahçeliler bu konuda daha meraklı tabi. Futbolla az çok ilgili birisi bilir ki, hedef takımlarının olmazsa olmazı iyi golcüdür. Hem yakın hem uzak tarih bunun örnekleri ile doludur. Taraftar bilir ki; sen arka tarafta oldukça üst düzey bir takım kursan da, golcün bitirici değilse, hem paraların zayi olur hem de koca sezon. O yüzden daha önceki yazılarımda golcünün önemini anlatırken, "Golcüden tasarruf olmaz" demiştim. Takım kurmak için 10 lira bütçen varsa, gerektiğinde 6 lirasını golcüne harcamaktan çekinmeyeceksin. Tasarrufunu arka bölgelerden yapacaksın.Golcü bir telefon numarasının son hanesi gibidir. Telefon numaraları 11 haneden oluşur. İlk numarayı