Santos'un ilk etkisi

Beşiktaş, bu sezonki kaotik teknik direktör sürecini çok deneyimli bir teknik adamla sonlandırdı. Sezona Şenol Güneş ile başlayan Beşiktaşlı herhangi bir futbolcu, 3 ayda kulübede 4 teknik adam gördü. Santos 5 oldu... Bırakın Beşiktaş tarihini, futbol tarihinde bile bunun örneğine rastlamak çok zor. Böyle bir ortamdan da başarı çıkması çok mümkün değildi. Beşiktaş Başkanı Sn. Hasan Arat, başkanlık seçimleri öncesi verdiği yüksek vaatlerden birini, hatta en önemlilerinden birini Santos ismiyle karşılamış oldu. Öyle ki, birçok isimle görüşülüp sonuç alınamayınca, kısa süre içerisinde güven ortamı zedelenmeye yüz tutmuştu. Arat, dışarıya yansıtmadan Fernando Santos işine nokta koyunca, bulanık havada bir anda dağıldı. Camiaya bir heyecan ve hareket geldi. Tabi Santos ismi uzun süredir gizli yürütülen bir iş değildi. Çünkü henüz 10 gün önce Beşiktaş Genesio ile ciddi görüşmeler yaptı. Ardından Bronckhorst ile anlaşıldı. Hollandalı çalıştırıcının Kasımpaşa maçında tribünde olma ihtimali bizzat yöneticiler tarafından teyit edildi. Yardımcılarda pürüz çıkınca o iş de iptal oldu. Ardından Genel Koordinatör Samet Aybaba apartopar Romanya'ya gitti. Lucescu görüşmesi de istenildiği gibi sonuçlanmayınca, yönetime Santos önerisi geldi... Başkan Hasan Arat'ın bizzat yürüttüğü süreç kısa süre içerisinde sonuçlandı. Keşke en başta düşünülse, önerilse ve gündeme gelseydi... Feyyaz Uçar da, "Geç kaldığımız doğrudur" dedi ama bence bu gecikme Beşiktaş'ın hayrına oldu. Beşiktaş'ın 1 numaralı problemi eksik, sakat, cezalı ve kadro dışı oyuncuların fazlalığı değil. Asıl problem mental... Hedefsiz kalmış, nereye odaklanacağını bilemeyen, adeta ununu elemiş eleğini asmış bir görüntü