İbre kimden yana...

Futbolumuzun iyi bir dönemden geçtiğini söyleyemeyiz. Özellikle A Milli Takım'ın Lüksemburg ve Faroe Adaları karşısında ortaya koyduğu futbol ve aldığı skorlar, hevesimizi iyice kaçırmıştı. Umudumuzu; uzun süre burun kıvırdığımız, küçümsediğimiz Konferans Ligi'ne ve "Eh işte!" dediğimiz Avrupa Ligi'ne bağlamıştık! Öyle ki, kariyerinde almadığı kupa kalmayan Jose Mourinho'nun kazanınca sevinçten deliye dönüp sahayı turladığı Konferans Ligi'nin aslında ne kadar kıymetli olduğunu fark etmeye başladık. Hayır yani, neyi başardık da oralara burun kıvırıyoruz onu da bilmiyorum.HAYAL KURABİLİRİZNeyse ki, dün 4 takımımız Avrupa'da bize muhteşem bir akşam yaşattı. Diğerleri maçlara favori olarak çıkmıştı ancak Trabzonspor'un Monaco'yu sahadan silmesi, keyfimize keyif kattı. Aynı zamanda biraz silkinip Avrupa'da "Yeniden yapabiliriz" dedirtecek cinsten her takımımız için özgüven kazandıracak bir galibiyetti. Ben bu sene Avrupa için uzun zamandır kurmadığım hayalleri kuruyorum. Ekstra aksilikler yaşanmazsa, bu dört takımdan biri, belki de ikisi en az Nisan ayını bize gösterecek. Tabi burada tahminle temenni bir arada. Bunu neden çok istiyorum; salı-çarşamba geceleri tüm Avrupa, Şampiyonlar Ligi oynarken bizler uzaktan maç seçip onları izliyoruz. Bu kadar harcamanın yatırımın karşılığı bu olamaz, olmamalı... O yüzden ne kadar çabuk o platforma dönersek o kadar iyi...AYAKTA ALKIŞLAYALIMGelelim, Pazar günü oynanacak Beşiktaş - Trabzonspor maçına... Beşiktaş - Fenerbahçe derbisi bize çok şey vadetmişti; bol goller, pozisyonlar, aksiyon, heyecan... Sonuç ise büyük hayal kırıklığı... Beşiktaş ve Trabzonspor'un son haftalardaki lig performansını düşündüğümüzde ise çok durağan,