Maç önüne baktığımızda; Beşiktaş açısından olası bir mağlubiyet, Avrupa'nın ardından Süper Lig'de de devre dışı kalma anlamına gelecekti. Galatasaray ise 7'de 7 yapmanın avantajı ile daha rahattı. Liverpool maçının sarı-kırmızılılara kattığı havanın bu maça yansıması merak konusu idi. Okan Buruk aynı kadroyla sahada yer alırken, Sergen Yalçın'ı rahatlatan ise Abraham'ın oynayabilecek durumda olmasıydı. Böylece ideal diziliş ve kadro ile çıktı maça.

Maç beklendiği gibi Galatasaray'ın ön alan baskısı ve savunmanın rakip yarı alana çıkması ile başladı. Beşiktaş ise daha kontrollü ve arkada oluşacak boş alanları değerlendirme üzerine bir strateji belirlemişti. Sergen Yalçın'ın planı ilk bölümde tuttu. İki hızlı çıkışın biri korner oldu ve Emirhan'ın kafa vuruşu gol sinyalini verdi. Nitekim ikinci çıkış Orkun becerisi ve Abraham dokunuşu ile golü getirdi. Galatasaray, yüklense de net pozisyonlar üretemezken, Beşiktaş'ın tehditkar çıkışları etkili oldu.

Galatasaray genel olarak sol taraftan Barış Alper kanadını kullanırken, Beşiktaş da aynı simetri de Cerny tarafından rakibi zorlamaya çalıştı. Yine hızlı çıkışlardan birinde Rafa Silva, Uğurcan ile karşı karşıya kaldı. Davidson'un müdahalesi kırmızı kart getirdi. Daha önce Singo'nun da sakatlanıp çıkması Okan Buruk'un planlarını bozdu. Bu durum sadece savunma değil diğer bölgelerinde dizilişini değiştirdi. Maçın ilk yarısı tamamen Sergen Yalçın'ın kurguladığı senaryo üzerinde işledi. Bir de kırmızı kart, ekstra bir avantaj sağladı.