Gelenek mi yenilik mi

Beşiktaş'ta Sergen Yalçın'ın görevden ayrılmasından sonra geçici olarak takımın başına geçen Önder Karaveli, TFF Süper Kupa'yı kazanıp, takımın da dağınık görüntüsünü toparlayınca sezon sonuna kadar sözleşme imzalandı. Kalan süre, Beşiktaş'ın lig ikincisi olması için yeterli. Buna rağmen yönetimin önümüzdeki sezon için teknik adam arayışlarının olduğunu biliyoruz. Normaldir de. Aslında büyük takımlarda B planı, C planı yoksa bir yönetim zafiyeti vardır. İşin sonunda Önder Hoca da belki Beşiktaş'ta farklı görev tanımıyla, belki başka bir takımın başında, geçmiş dönemde gördüğü değerden daha fazlasını görerek devam edecektir. Mayıs ayında Beşiktaş'ta kongre var. Sayın başkan Ahmet Nur Çebi, aday olacağını daha önce deklare etmişti. Beşiktaş kongre geleneği bize mevcut başkanların seçimi kazandığını gösteriyor. Kuvvetle muhtemel yine öyle olacaktır. Tabi kulüpler için futbol takımları lokomotif görevi görüyor. Başkanların başarıları da futbol takımlarının başarıları ile doğru orantılı. Dolayısıyla o sezon süreci çok iyi yöneten ve Sergen Yalçın'la şampiyonluk yaşayan Ahmet Nur Çebi, Haziran ayında vereceği teknik direktör kararı ile bir nevi kendi serüvenine de karar vermiş olacak. Beşiktaş'ta bir süre önce sportif direktörlüğe getirilen Ceyhun Kazancı'nın, teknik direktör konusunda alternatifleri oluşturup başkana sunma gibi görevi de var. Ceyhun Bey'in bu konuda görüşmeler yaptığını ve önceliği yabancı bir teknik adama verdiğini biliyoruz. Anladığımız kadarı ile plan şu; geleneksel teknik direktörlük anlayışından uzak, uzun süre birlikte oynayacak bir kadro oluşturup, gençyenilikçi bir teknik adamla orta ve uzun vadede başarı sağlamak. Bir ismi sportif direktör olarak belirliyorsanız, doğal olarak görevini yapıyor ve teknik direktör konusunda ne olması gerektiğini kendisi belirlemek istiyor. Görev tanımı çerçevesinde bakarsanız haklıdır da. Başkan Ahmet Nur Çebi'nin gönlünde yatan ismin ise Şenol Güneş olduğu vurgusu kamuoyunda sıkça dillendiriliyor. Başkan Çebi ve Şenol Güneş tarafı onaylamasa da, burada koruma strateji ile yıpranmanın önüne geçmek isteniyor olabilir. Çebi'nin Güneş ile çalışmak istemesi normal. Hem Şenol Güneş'in kariyeri hem Beşiktaş Başkanı ile olan ilişkisi hem de Çebi'nin 2. başkanlığı döneminde Güneş ile yaşanan başarılar bu kararı aldırabilir. Ben, etliye sütlüye dokunmayan bir yazı olsun istemem; elbette fikrim var. Yayınlarda da söylediğim üzere, Beşiktaş kendi iç dinamiklerine hakim, kendi içinden çıkmış teknik adamlarla bir yola çıkmalıdır. Ama bunun olmayacağını da biliyorum. Dolayısıyla önümüzde iki seçenek kalıyor. Bir Şenol Güneş, iki;