Coşku ve lobi

Beşiktaş'ın epey bir süredir Galatasaray derbisine kitlenmiş olması, maçın gergin geçeceğinin göstergesiydi. Nitekim, bir derbi için ortalama gerginliğin üzerine çıktı. Maç önünde normal düzeyde olan gerginliği maç içerisinde Halil Umut Meler ve Koray Gençerler yükseltti. Beşiktaş'ın bu sezon çıkabileceği bir oyun seviyesi var. 5 hoca değiştirmiş bir takımın kısa sürede ideal hale gelmesi elbette beklenmez. Derbide, Beşiktaş, kendi içerisinde çıkabileceği en iyi seviyelerden birine çıktı. En kötü beraberlikle bitmesi gereken bir maçtı. Tabi, maçın hemen başında kendi kalene attığın gol tüm planları çöpe atıyor. Üstüne bir de tercih haklarını ve kartlarını bir tarafa daha ağır kullanan bir hakem triosu sonuç kaçınılmaz oldu. Beşiktaş maçın ardından bu konuda açıklamalar yaptı ancak değişen bir şey olmayacak. Beşiktaş bundan önce de açıklamalar yaptı. TFF'den 15 gün sonra verilen randevuya gitti (ben olsam gitmezdim) ve "gerekenler söylendi" denildi. O ziyaretten sonra bile aleyhine kaç tane hata oldu. Bu işler böyle düzelmez. Bu iş TFF'de kurullarda, özetle futbol bürokrasisinde güçlü olmakla düzelir. Zaten TFF ile Beşiktaş'ın arasındaki gerginlikler malum. Bunun yanına Beşiktaş'ın öncülük ettiği ve başarısız olan 8 Mart hakem operasyonunu da koyun. Hele bir de yarışta değilseniz "vur abalıya" muamelesi yapılır. Bunu tersine çevirmenin yolu, camia olarak bir bütün görüntü vermek, iyi takım kurmak, iyi futbol oynamak ve her alanda güçlü bir görüntü vermek. Yoksa her maçtan sonra yüksek tonajlı açıklamalara devam eder durursunuz. Değişen de bir şey olmaz ki zaten yıllardır değişmiyor.