Zohran Mamdani seçilirse New York'ta ulaşım ücretsiz olacak!

Yıllardır yerel yönetimleri yakından takip eden bir gazeteciyim. Ama sadece ülkemdeki belediyeleri değil, dünyanın şehirlerini de izlerim. Çünkü kentlerin attığı adımlar, insanlığın geleceğini de anlatır. İşte bu yüzden bugün ilgimi, ABD'nin New York eyaletinde bugün (4 Kasım) yapılan belediye başkanlığı seçimine yöneltiyorum.

Seçilen aday, New York şehrini dört yıl yönetecek. Kampanyasında, "ücretsiz toplu ulaşım" vaadiyle öne çıkan Hint asıllı Zohran Mamdani, bu yarışın en dikkat çekici ismi. 34 yaşındaki Mamdani, Uganda'da doğdu; yedi yaşından beri Amerika'da yaşıyor, 2018'de vatandaş oldu. Filistin'e verdiği destek ve İsrail'in Gazze'deki ihlallerine yönelttiği eleştirilerle konuşuluyor. Dün gece itibarıyla yapılan son anketlerde Mamdani açık ara öndeydi.

Seçilirse New York tarihinin ilk Müslüman belediye başkanı olacak; ama asıl dikkat çekici olan ulaşımı ücretsiz kılma hedefi ve bunun finansmanı.

Koltuk değil adalet için

2025 itibarıyla New York'ta 5.1 milyon kayıtlı seçmen var; bir önceki seçimde 4.9 milyondu ve katılım yüzde 23'te kalmıştı. Kentin demografisi çok kültürlü; nüfusun yüzde 37'si göçmen kökenli. Bu tablo, Mamdani'nin hikâyesini kişisel olmaktan çıkarıp kentin ruhuna bağlayan veri. Şehir uzun zamandır bu denli güçlü bir toplumsal heyecan yaşamamıştı; kampanya sahalarında metrolardan otobüs duraklarına uzanan canlı bir tartışma var.

Eğitimini Bronx High School of Science ve Maryland Üniversitesi'nde tamamlayan Mamdani, öğrenciyken Filistin'deki ihlallere dikkat çeken bir platform kurdu. "Siyasete koltuk için değil, adalet için girdim" diyor. Gazze'de yaşananları "insanlık suçu" olarak nitelendiriyor. "Netanyahu New York'a gelirse UCM kararına göre tutuklanmalı" çıkışı da yankı buldu. Cesur bulunuyor; tepki de çekiyor, umut da veriyor.

Toplu taşıma, kira, güvenlik

Mamdani'nin politikası üç başlıkta toplanıyor. "Ulaşım lüks değil, haktır" diyor. Otobüslerin ücretsiz olması, metronun dar gelirliyi zorlayan ücretlerinin sosyal politikalarla dengelenmesi hedefleniyor. Finansman için lüks konut vergisi ve kurumsal kâr artışlarının paylaştırılmasını savunuyor.

Bir diğer vaadi, beş yıllık kira dondurma ve boş tutulan dairelere vergi. Emlak çevreleri bunu "piyasa dışı" bulsa da genç kiracılar ve dar gelirli kesimden destek görüyor.

Güvenlikte ise "daha çok polis" yerine "daha çok sosyal hizmet" anlayışını öne çıkarıyor; polis bütçesinin bir kısmının ruh sağlığı, gençlik ve evsizlik programlarına aktarılmasını savunuyor. "Güvenlik devriyeyle değil, adaletle sağlanır" sözü kampanyasının özeti gibi.