Pek çok şehirde barajlar dip seviyesini gördü. Ama en çok da "yeşil" diye anılan Bursa'da tablo ürkütücü. Adı bile ferahlık, bereket, doğa demekti bu kentin. Şimdi Bursa, kendi bereketinin kuruduğunu izliyor.
Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne göre, barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 0.58. Yani 3 milyondan fazla insanın yaşadığı bir şehirde, musluktan akan su neredeyse bitmek üzere. Yağışlar yavaş yavaş başladı; umudumuz barajların yeniden dolması ve Bursa'nın yeniden nefes alması.
Eskiden "su şehri" denirdi Bursa'ya. Uludağ'ın eteklerinden süzülüp gelen o berrak su, hem evleri hem de fabrikaları beslerdi. Bugün tablo tersine dönmüş durumda. Bir zamanlar 10 metreden çıkan su artık yer altında âdeta kaçıyor; her kazmada doğaya biraz daha borçlanıyoruz.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, su oranı düşünce Çınarcık Barajı'ndan kente su sağlamış. Haftada iki gün sabah 5 ile gece 5 arasında kesintiler uygulanıyor. Ancak suyu kesmek çözüm değil, sadece zaman kazandırıyor!
Planlanan 2 yapılan 18
Bu noktada geçmişe dönüp o yılları en iyi bilen isme, 1994'te Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Erdem Saker'e kulak verdim. Saker, o dönemi şöyle anlatıyor: "Bursa'nın içme suyu projesi, Devlet Su İşleri tarafından 1960'lı yıllarda planlandı. O zamanki öngörüye göre 2030'da nüfus 2 milyon 300 bin olacaktı. Kentin su ihtiyacını karşılamak için Nilüfer Barajı devreye alınacaktı. Ancak planlanan iki sanayi bölgesi zamanla on sekize çıktı. Sanayinin pompaladığı göçle nüfus 3 milyon 300 bini geçti. Ova korunacaktı ama sanayi ovaya indi. Bugün yaşadığımız tablo o plansızlığın sonucu."
Saker, sorunun nedenini şöyle özetliyor: "Bizim dönemimizde sanayi için zemin sağlam, tarımsal değeri düşük alanlarda NOSAB planlanmıştı. Sonraki yıllarda ise her bölgeye fabrika doldu. Ova suyu çekti, yer altı dengesi bozuldu. Yağmurun toprağa inmeden yüzeyden akıp gitmesi de bu yüzden."
Bir de Çınarcık Barajı gerçeği var. Baraj 23 yıl önce tamamlandı ama isale hatları uzun süre yapılmadı. Oysa bu baraj Bursa'nın 2060 yılına kadar su ihtiyacını karşılayacak şekilde planlanmıştı. Su kaynağı hazırdı ama planlama eksikliği yüzünden yıllarca bekletildi. Zamanında yapılsaydı, belki de Bursa bugün bu tabloyu yaşamazdı.
Artık belediyeler için "susuzluk" değil, "su yönetimi" dönemi başlıyor. Planlı kullanım, altyapı yatırımları, gri su dönüşümü, yağmur hasadı… Bunlar birer proje değil, zorunluluk.