752'nci Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nin tanıtım programı dolayısıyla gittiğim Atatürk Kültür Merkezi'nin kapısından adım atar atmaz, o sabahın dinginliği, Mevlânâ'nın "Huzur Vakti" çağrısıyla birleşip insanın içine işleyen bir huzura dönüştü. Konya'nın yıllardır taşıdığı bu derin geleneğin, İstanbul'da yankılanışı bile başlı başına bir atmosfer yaratıyordu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılımı, bakanlığın bu yılki programı ne kadar titizlikle sahiplendiğini de açıkça ortaya koyuyordu.

En dikkat çekici bölüm ise Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın konuşmasıydı. Altay, Horasan'dan başlayan o kadim yürüyüşün, Konya'da bir "gönül medeniyetine" dönüştüğünü anlatıyordu. Mevlânâ'yı çağları aşan bir "hikmet güneşi" olarak tarif ederken salonda kısa bir sessizlik oldu; herkes aynı anda nefesini tutmuştu âdeta! "Mevlânâ bizi yeniden huzura, sükûnete, birbirimizi anlamaya çağırıyor" cümlesi, modern dünyanın yorgunluğuna tam yerinden bir dokunuştu.

Konya'nın sessiz nefesi

Altay, 7-17 Aralık arasında yapılacak programı anlatırken Konya'nın sadece maneviyat değil, insanlığın ortak arayışları için de bir buluşma noktası olduğunu vurguladı. UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan Sema Töreni yine merkeze alınmış. Paneller, kültür-sanat etkinlikleri, uluslararası buluşmalar… "Huzur Vakti" bu yıl Konya'nın tamamına yayılacak bir atmosfer gibi görünüyor. Şehrin 10 bin yıllık Çatalhöyük'ten UNESCO Listesi'ndeki Eşrefoğlu Camii'ne uzanan derin mirası da bu ruhu tamamlıyor. Programda Konya'nın sıkça konuşulan "model belediyecilik" yaklaşımı da hissediliyordu. Büyükşehir'in yanında Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca ve Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı da salondaydı. Mevlânâ'nın 22'nci kuşaktan torunu Esin Çelebi Bayru'nun varlığı ise o kadim geleneğin köklerine uzanan anlamlı bir ayrıntıydı. Büyükşehir Belediye Başkanı Altay, Konya'daki kültür ve turizm çalışmalarına verilen bakanlık desteğine de özellikle teşekkür etti.

Konya demişken… Şehrin ekonomik nabzı da güçlü atıyor. Bacacı Yatırım Holding'in Zade Yağları ve Zade Vital'i almasının ardından geçen 6 aylık sürede iki markaya yaptığı 1 milyar liralık yatırım, üretimi artırdı, istihdamı genişletti ve 10 bin kişilik ekosistemin sürekliliğini sağladı. Anadolu'nun bu köklü markalarının yeniden güç kazanması, son yılların en önemli gelişmelerinden biri. AKM'den çıkarken içimde tek bir cümle dolaşıyordu: Konya sadece geçmişiyle değil, geleceğe bıraktığı izlerle de büyüyor. Maneviyatıyla yön veren, üretimiyle güçlenen, huzur çağrısıyla herkese dokunan bir şehir… Bu yılki "Huzur Vakti"nin özü tam da buradaydı.