Deprem olduğunda birkaç gün konuşuyoruz, sonra gündem değişiyor, unutuveriyoruz! Hep aynı şeyi yapıyoruz: Gerçeği paspasın altına süpürüyoruz. Oysa unutmamamız gereken bir hakikat var: Deprem kapımızda ve biz buna kesinlikle hazır değiliz!
Hiç kimse 6 Şubat'ı unutmadı. Kaybettiğimiz canlar, yıkılan şehirler hâlâ hafızamızda. 6 Şubat depreminin hemen ardından sabahın ilk ışıklarıyla Hatay başta olmak üzere depremin etkilediği tüm illere gittim. Acıları ve çaresizliği gördüm. Bu durum paspasın altına süpürülecek bir mesele değil, hayati bir gerçek.
Hız tarama testi
İşte bu yüzden önlem almak zorundayız. Bu önlemlerden biri de İstanbul Bakırköy'de başladı. "Hızlı Tarama Testi" ile riskli görülen binalarda karot alma süreci yürütülüyor. Kartaltepe'deki bir binadan örnek alınırken Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu da oradaydı. O anı görünce düşündüm: İstanbul'un geleceği bu küçücük beton parçalarında gizliydi. Başkan Ovalıoğlu, "Kentsel dönüşüm sadece binaları değil, yaşamlarımızı da dönüştürüyor" diyerek gerçeğin altını çiziyordu. Çünkü mesele sadece beton değil, mesele hayatta kalmaktı.
Bakırköy'de 201 bina için karot alınıyor. Üstelik vatandaş kendi yaptırsa 40 bin liraya mal olacak bu işlem, belediye aracılığıyla 18 bin liraya yapılıyor. Asıl risk ise uzmanların en dayanıksız dediği binalarda yaşamaya devam etmek.
Deprem demişken, deprem bölgelerindeki okulları da unutmamak lazım; güvenliğinden temizliğine kadar çocuklar için atılacak her adım hayati önem taşıyor.
Kira düşündürüyor
Burada altını çizmemiz gereken bir gerçek daha var: Kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel kira meselesi. Vatandaş evinin dönüşmesini istiyor, kimse riskli binada oturmak istemiyor. Ama verilen kira yardımlarıyla İstanbul'da kiralık ev bulmak artık imkânsız hale geldi. İnsanlar çaresizlikten riskli binalarda oturuyor. Mesele sadece dönüşümü başlatmak değil, insanlara güvenli bir ortam sunmak. Küçük bir parçanın ne kadar hayat kurtarabileceğini düşünün. Bugün alınan bu karotlar, yarın yüzlerce hayatın teminatı olabilir. Depremi değil, ihmali konuşmalıyız.
Dönüşüm demişken, Kadıköy Belediyesi geçen yıl önemli bir karar almıştı. İlçedeki binaların yenilenmesi sürecinde mimari değer taşıyan süsleme ögelerinin korunması için adım atılmıştı. Karar uyarınca, yıkımı yapılacak binaların iç ya da dış cephelerinde yer alan eserler yeniden değerlendirilecekti. İlk örnek Suadiye'deki İzmir Apartmanı'nda yaşandı. Binanın cephesindeki mozaik apartmanın bahçesine taşındı. Yani dönüşüm sadece güvenliği değil, estetiği de kapsayabilir.