Bu felaket bir daha yaşanmasın

Türkiye'yi hatta dünyayı sarsan depremin vurduğu 10 ili tek tek dolaştım, insanların çaresizliklerini, yardıma koşanlar ve arama kurtarma ekiplerinin yaşadıkları sıkıntılara şahit oldum. Elbet yaralar sarılacak, ama bu felaketin bir daha yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapmalı...Türkiye'yi sarsan Kahramanmaraş merkezli deprem haberini alır almaz İstanbul'dan hemen yola çıkarak, bölgeye gittim. Büyük yıkımın yaşandığı illeri tek tek gezdim. Yaşanan drama bizzat tanıklık ettim. İnsanların çaresizliği yüreğimizi parçaladı. Depremin şokuyla ilk günlerde yaşanan aksaklıklar günler geçtikçe yerli yerine oturdu. Gece kıyafetleriyle yollara dökülen insanların gıda ve giyim ihtiyaçları tek tek giderildi. 10 ilde yaralar tek tek sarılacak ancak bir daha yaşanmaması için herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. İstanbul'dan yola çıkıp, geçtiğim tüm illerde ne gördüm ne yaşadım sizler için derledim.Depremin birinci gününde İstanbul'dan çıktığımda kuzey otoyolu kar içindeydi arabalar zor ilerliyordu. İlerledikçe yol kalabalıklaşıyordu. Depremden sonra yakınları için telaşlanan vatandaşlar ve yardım götürmeye çalışan gönüllülerden dolayı yolda iş makineleri ve ambulanslar zorla ilerliyordu. Ankara'yı geçip Niğde'den çıktıktan sonra benzin istasyonlarında yakıt kuyrukları vardı. Ambulans, polis, AFAD araçları bile zorlukla benzin alıyordu.HATAYAntakya'ya girmek hiç de kolay olmadı. Yolları kapatan araçlar yüzünden onlarca ambulans trafikte sadece sirenlerini çalıyorlardı. Gidebilecekleri bir yol yoktu.Antakya ise hayalet şehir gibiydi. Her taraf zifiri karanlıktı, yollar yarılmış, binaların enkazları sağa sola savrulmuştu. Yoldaki yarıkları fark etmeyen tüm araçların lastikleri patlamış durumdaydı.Hızlıca AFAD binasındaki koordinasyon merkezine gittim. Koordinasyon aksaklıklarla yürütülmeye çalışıyordu. Sabaha kadar girebildiğim tüm sokaklara girdim. Antakya'da her yer dümdüz olmuştu. Hatay Büyükşehir Belediyesi kriz merkezine uğradığımda görevliler zorla ayakta duruyorlardı. Şehirde telefon, internet, elektrik, su, yemek ve tuvalet yoktu. Sabah olduğunda her şey daha net göründü. Enkazı başında yardım bekleyen ağlayan aileler... Yolunu bulmaya çalışan görevliler ve gönüllü personeller... İnsanlar enkaz altından yakınlarını can havliyle çıkartıp sırtlarına alıp götürecek yer arıyordu. Ölenler ise enkazın yanında üstlerine örtülen battaniyelerle sokaklarda bekliyordu. Hatay'da ne bir cenaze aracı ne de kefen bulmanız söz konusu değildi.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6903216;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6903216;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlareren-akabu-felaket-bir-daha-yasanmasin-6903216' });GAZİANTEPİslahiye'ye geçmek karayolunda oluşan derin yarıklar ve çatlamalar nedeniyle çok zordu. Bir uyarı olmadığı için bu yollarda onlarca kaza yaşandı. Bu yaşanan kazalardan dolayı da saatlerce yollar kapalı kaldı. Nurdağı'nda göçen köprü için orada tünelde görevli işçiler iş makineleriyle yolu trafiğe açmak için çaba gösteriyordu. Nurdağı'na ulaşmak da benzer şekilde zorlayıcıydı. Gaziantep otoyolu zaten araç yoğunluğundan kitlenmiş durumdaydı.Şehir merkezine girdiğimde dikkatimi belediyenin tam karşısındaki park çekti. Katar'dan gelen çadırlar parkın içerisine kurulmuştur. Çadırlarda kalan çocuklar her şeyden habersiz top oynuyorlardı.OSMANİYE - ADANADepremin ikinci günü Osmaniye'ye geçtim. Halk marketlere akın etmişti. Marketlerin kapısında jandarmalara rağmen vatandaşlar içeri girmek için birbirlerini eziyorlardı. Ekipler ana yol üzerinde bulunan iki enkaza müdahale ediliyordu.Adana'da genelde binalar hep 10-15 katın üzerindedir. Yıkılan enkazlara uğradım. Polis ekipleri enkazların olduğu caddeleri tutmuştu. Görevli olamayan hiçbir kişiyi geçirmiyor ve enkazlara yaklaştırmıyordu. Adana'da da gıda ve yakıt anlamında bir sorun yaşanmıyordu.KAHRAMANMARAŞÜçüncü gün, sabahın ilk ışıklarıyla Kahramanmaraş'a geçtim. Kahramanmaraş'a sık sık giderim. Bu gidişimde gözlerime inanamadım. Şehre girdiğinizde ayakta kalan sadece 3 bina vardı. Onlar da hasarlıydı. Birisi Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye binası diğeri Valilik binası ve