Toprağa dokunmadan büyüyen bir nesil olur mu Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Bugün o toprakta yürüyen gençler, yarın bu ülkenin geleceğini daha da sağlamlaştıracak. Afyonkarahisar'da Vali Kübra Güran Yiğitbaşı'nın öncülüğünde gençlerle birlikte yapılan haşhaş hasadından söz etmek istiyorum… Sıradan bir protokol programı değildi bu. Eller çamura değiyor, alınlar terli, kalpler sahici. Gençler ilk kez bir ürünün nasıl yetiştiğini görüyor. Yemeden önce emek veriyor. Bu çok kıymetli.
Hayat sadece sınavlardan, diplomalardan ibaret değil. Hayat aynı zamanda tarlaya girip bir çiftçinin elini tutmak, soframıza gelen lokmanın arkasındaki alın terini anlamak. Vali Yiğitbaşı'nın şu sözü tam da bu yüzden unutulmamalı: "Gençlerin üretimin bir parçası olması çok kıymetli." Çünkü üretimden uzaklaştıkça köksüzleşiyoruz. Toprağı unuttukça, bereketi de unutuyoruz. Bir avuç haşhaş sadece bir bitki değil; gençlerin avuçlarına bırakılmış bir bilinç tohumu. Ve o farkındalık büyürse işte o zaman bu ülke gerçekten güçlenir.
Bu anlamlı fikrin mimarı Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, sadece makamında oturan biri değil… Gençlerin elinden tutan, tarlaya inen, çamura basmaktan çekinmeyen bir devlet insanı. En önemlisi de, gönüllere dokunmayı bilen bir kadın. Geçtiğimiz aylarda kendisiyle bir araya gelmiştik. O gün Afyonkarahisar'da ona "Devlet Ana" dediklerinde gülümsemiştim. Şimdi neden öyle söylediklerini çok daha iyi anlıyorum. Tebrikler Vali Hanım.
Hasattan söz açılmışken… Dün Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe aradı. Konumuz, bölgenin hızla gelişen tropikal meyve üretimiydi. Avokado, mango, papaya derken şimdi sıra ejder meyvesinde. Alanya'da hasat başladı. Geçen yıl kilosu 120 lira olan ejder meyvesi, bu yıl 200 liradan tüketiciyle buluşuyor. Ancak en büyük sıkıntı yoğun ithalat tehdidi. Göktepe'nin çağrısı net: "Ağustos'tan yılbaşına kadar ejder meyvesi ithalatı durdurulmalı ya da ciddi bir gümrük vergisi getirilmeli." Çünkü bu sadece bir fiyat savaşı değil! Bu, yerli üreticinin emeğini koruma meselesi.
Mersin'de mor bereket