Geçen hafta Bodrum Boat Show'un açılışındaydım. Rüzgâr tuzla karışmıştı, liman tekne sesleriyle şenlenmişti. O kalabalığın içinde enerjisi, güler yüzü ve vizyonuyla hemen fark edilen Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile ayaküstü sohbet ettik. "Cannes ve Monaco gibi olacağız," dedi. Bu bir temenniden çok, kararlı bir hedef havasındaydı.
Muğla Büyükşehir Belediyesi ve İMEAK Deniz Ticaret Odası iş birliğinde, ED Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen fuarda, 200'ün üzerinde tekne, 500'den fazla marka yer aldı. ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan, "Bu fuar yalnızca bir sektör buluşması değil; Bodrum'un marka değerini dünyaya taşıyan bir etkinlik," diyordu.
Haklıydı da. Çünkü Bodrum, artık sadece yazlıkçıların uğradığı bir sahil kasabası değil, Akdeniz'in yeni denizcilik üssü. Gulet ustalarının emeğiyle genç mühendislerin tasarımıyla, yerel yönetimlerin vizyonuyla...
Deniz artık burada sadece manzara değil, üretimin ve geleceğin ta kendisi. O gün limanda yalnızca tekneler değil, bir hayal de suya indirildi. Yürekten hissettim; Bodrum'da yeni bir dönemin başladığına inandım. Çünkü bu şehir artık sadece deniziyle değil, iddiasıyla da konuşuluyor. Her dalgada biraz daha büyüyen bir özgüven var.
Küçük ayrıntılar büyük farklar
Ben güzel şeyler yazmayı severim ama gördüğüm eksikleri de gizlemem. Çünkü eleştiri kötülük değil, ilerlemenin ilk adımıdır. Bodrum'da kaldığım dört yıldızlı otelde televizyon kanalları çalışmıyordu. Başta geçici sandım ama meğer birçok otelde durum aynıymış. Yıl 2025... Turizmin kalbi Bodrum'da hâlâ televizyon sorunu konuşuyorsak düşünmemiz gerekir. Çünkü turizm sadece deniz, kum, güneş değildir; misafir odaya girdiğinde televizyonunu açabilmeli, internet çekmeli, kahvesi sıcak olmalı.
Gençlik başrolde