Yolsuzluk Dizimiz: Belediye-i Şahane
Ah, ne güzel! Sonunda yerli ve milli bir dizimiz var. Netflix'e, HBO'ya falan ihtiyacımız yok artık. CHP'li belediyelerimiz öyle muhteşem bir dizi çektiler ki, Brezilya yapımları bunun yanında çerez kalır.
Başrolde tabii ki "temiz siyaset" vaatleri var. Yan rollerde ise ihale dosyaları, zimmetler, usulsüzlükler... Prodüksiyon değeri müthiş! Her bölümde yeni bir sürpriz, her sahnede yeni bir "para transferi" hikayesi. Vallahi Hollywood bile bu kadar mükemmel senaryo yazamaz.
Düşünsenize, bir belediye başkanı makamında otururken, öbür taraftan "temiz toplum" nutukları atıyor. Tam o esnada, arka planda memurlar harıl harıl "yaratıcı muhasebe" teknikleri geliştiriyor. Bu nasıl bir dramaturji, bu nasıl bir senaryo!
Partinin sloganı "Halk için CHP" idi değil mi Şimdi anlıyoruz ki "halk için" değil, "halka rağmen" imiş. Her neyse, dizi öyle güzel gidiyor ki rating rekorları kırıyor. Her gün yeni bir bölüm, her bölümde yeni bir "creative accounting" macerası.
Bakın hele şu işe! Belediye başkanları öyle bir sistem kurmuşlar ki, Robin Hood'un tersine çalışıyor. Zenginlerden alıp fakirlere vermek yerine, fakirlerden alıp kendi ceplerine indiriyorlar. Bravo! Bu da bir devrimdir elbet. Ama neyin devrimi Arsızlığın mı, yüzsüzlüğün mü
Hey gidi günler hey! Bir zamanlar "Halkçı Parti" derdik, şimdi "Hesapçı Parti" oldu çıktı. Eskiden "Altı Ok" vardı, şimdi "Altı Sıfır" var. Merkez Bankası'ndan sıfır atıldı ya, bizimkiler de belediye kasalarından atıyor. Maşallah!
En çok da şu sahneyi sevdim: Bir yanda "israf" diye bas bas bağırıyorlar, diğer yanda makam arabaları, şoförler, özel kalemler, danışmanlar... Bütçe mi O da ne Nasılsa halkın parası! Ver coşkuyu!
Dizinin en komik yanı da şu: Her yakalanan, her ifadeye çağrılan "siyasi operasyon" diyor. Ayol, siyasi operasyon olsa ne olacak Para gitmiş Merih'e, zimmet kaymış Zühal'e!
Bir de bunların muhalefet günlerini hatırlayın. "Yolsuzluk" dediler mi akan sular dururdu. Şimdi Şimdi sular durmuyor, paralar akıyor. Hem de öyle böyle değil, sel gibi!