Aleyküm selam sevgili köleler, hoş geldiniz yeni bölüme.

Bugün size kapitalizmin en sevdiği pornografik türden bir sahne sunacağım: ABD'nin"arka bahçede tecavüz, fatura Pekin'e" tarzı jeopolitik fantezisi.

Başrolde yine aynı aktörler: Pentagon'un şişman generalleri, Wall Street'in kokainli bankerleri ve tabii ki siz, ekran başındaki fatura ödeyen figüransınız.

Venezuela düşmek üzere. Hayır, bu Maduro'nun beceriksizliğinden falan değil; bu, yıllardır planlanmış, PowerPoint'le süslenmiş, "demokrasi götürüyoruz" makyajlı bir tecavüz operasyonu. Üç sebep var, üçü de o kadar iğrenç ki insanın kusası geliyor.

Birinci sebep: Çin'in ensesine çökme arzusu.

Washington'ın bütün stratejisi Pasifik'te Çin'le kapışmak üzerine kurulu. Ama generaller uyumuyor; arkalarını döndüklerinde Latin Amerika'da Çin bayrağı dalgalanıyor. Venezuela artık Pekin'in Batı yarımküredeki görünmez üssü: petrol sahaları, uydu istasyonları, askeri üsler… Yani tam bir "arka bahçedeki Çinli komşu" kâbusu. Pentagon'un masasında tek bir cümle yazıyor: "Pasifik'te kazanmak istiyorsan Latin Amerika'yı temizleyeceksin." Bu bir tercih değil, Wall Street'in bilanço zorunluluğu.

İkinci sebep: Çin'in petrol damarını kesmek.

Çin denen devasa köle kampı petrolsüz bir hafta dayanamaz. Venezuela'nın rezervleri ise şu an Pekin'in ekonomik kontrolünde. Yani ABD'nin yapması gereken tek şey var: Caracas'ı bombalayıp petrol akışını durdurmak. Sonra Çin'in fabrikaları yavaşlar, konteyner gemileri limanlarda çürür, iPhone 18 yerine iPhone 15 Pro Max'le idare etmek zorunda kalırız.

Ne kadar insani bir plan değil mi Wall Street'in kapalı kapılar ardındaki cümlesi şu: "Çin'i durdurmanın en ucuz yolu petrolü felç etmektir." Ucuz dedikleri şey tabii ki bizim kanımız, onların kârı.

Üçüncü sebep ise en iğrenci: Epstein dosyası patladı, gündemi değiştirmek lazım.

Amerikan elitinin pedofili partileri artık saklanamıyor. Dosyada kimler yok ki. Trump'ın çevresinden Hollywood'a, oradan İngiliz kraliyetine kadar uzanıyor. Tek çare var: savaş.