İstanbul Çürüdü, Biz Bittik! Ey Anadolu'nun bağrından kopup Batı Avrupa'nın cilalı sokaklarında dolaşmış, ama kökeninden zerre kopmamış evlatları! Üniversite için İstanbul'a adım attığımda, Amsterdam'ı, Paris'i, Berlin'i, Brüksel'i cebimde sayardım; hepsi İstanbul'un yanında sönük birer masaldı.
Sur içinde, Millet Caddesi'nde akşam yürüyüşlerimde, Fındıkzade'ye vardığımda bir sinemanın önünde "konulu, konulu, konulu" diye böğüren adamı gördüm. İlk başta "semtin delisi" dedim, zira "konulu" kelimesini uzun süre çözemedim. Adamın gırtlağından fışkıran o garip telaffuz, sonunda porno filmlerin çığırtkanlığı çıktı! Merak edip sorduğumda, külhanbeyi edasıyla süzdü beni: "Kardeşim, burası Fındıkzade Sineması, bu film sana gelmez!"
Yer yarılıp içine girsem azdı. O gün bugündür, 30 yıldır Millet Caddesi'ne adım atmıyorum; Vatan Caddesi'ni bile arabayla geçiyorum, o kadar utanç! Ama vah vah, İstanbul'un her yanı "konulu" olmuş! Fatih'ten Ulus'a, Levent'ten sahillere, her yer mobil kerhane vitrini!
Diyarbakırlı kadim dostuma telefonda dert yandım, "Kardeş, Ofis, Bağlar, Dağkapı, hatta Benusen bile İstanbul'u aratıyor, haline şükret!" dedi. Bizim Erzurum desen, yaz sıcağında gömleği pantolonun üstüne sarkıtamazdık edepsizlik diye; şimdi o Erzurum bile çürümüşlük kervanına katıldı!
Bir zamanlar karısına kızına yan bakanı alnından vuran Doğu ve Güneydoğu vilayetlerimiz bile bu bataklığa gömülmüşse, ey millet, harbiden bittik! Sorumlu kim Hükümet mi, eğitim sistemi mi Saçmalık! Bizim kuşak da o eğitim sisteminden geçti, üstelik ümmi bir dul kadının emeğiyle büyüdük. Duvarlarımız lisans, yüksek lisans diplomalarıyla doluyken, çocuklarımızın ruhu ahlaksızlıkla süslendi. Yöneticiler suçlu; ama asıl lanet biz ailelerde! Kur'an ahlakından, Türk töresinden koptuk,