Önceki gün açıklanan yüksek büyüme rakamlarının enflasyonla mücadele programıyla çeliştiği çok açık. Merkez Bankası yönetimi faiz kararını verirken bugün açıklanacak enflasyon rakamıyla birlikte büyüme rakamlarını da göz önünde bulundurmak zorunda kalacak.
2.çeyrek büyüme rakamları herkes için sürpriz oldu. İş dünyası artan konkordatolar ve iflasları örnek göstererek, "bir an önce hızlı faiz indirimleri" istiyordu. Ancak büyümedeki genel tablo, gelişmelerin söylediklerinden daha iyi olduğunu gösterdi. Bu büyüme rakamlarının iş dünyasından gelen talepleri azaltıp azaltmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Büyüme rakamlarının iktisatçılar için de sürpriz olduğunu söylemeliyiz. Gelen çelişkili öncü veriler, iktisatçıların, ekonomi yönetiminin hedeflediği iç talebin düzeyi konusunda tartışmalarına neden oluyordu. Büyüme rakamlarının, hem de krizin yaşandığı 2. çeyrekte, bu kadar yüksek çıkması, vatandaşın tüketim harcamalarındaki büyümeyle birleşince, iç talebin programda planlandığı ölçüde düşmediğini çok açık gösterdi.
Bunun yanında tarımda yıllardır devam eden gerilemenin sürmesi, sanayi üretiminde sürpriz artış rakamı ve hizmetler sektöründeki yüksek oran, büyüme tablosunun ilginç unsurlarını oluşturdu. Tüm bunların gösterdiği ise yüksek faize rağmen üretimin ve iç talebin canlı kalmaya devam etmesi.
Ortaya çıkan tablo, para politikası uygulamasının hiç de Merkez Bankası'nın planladığı ölçüde sıkı olmadığını gösterdi. Merkez Bankası için de sürpriz olan büyüme rakamları, Banka yönetiminin şimdi bir kez daha düşünmesine yol açacaktır.
Bugün açıklanacak ağustos ayı enflasyon rakamlarının önemine bir süredir değiniyoruz. Enflasyon rakamlarının 11 Eylül'de verilecek faiz kararında etkili olmasını beklerken, 3 puanlık indirimin zorlaştığını tahmin ediyorduk. Kısacası bugün açıklanacak rakamın düşük faiz indirimini işaret edeceğini söylüyorduk.
MERKEZ İHTİYATLI OLMAK ZORUNDA
Faiz indiriminin sınırlı kalacağı tahminimizi, son çıkan büyüme rakamlarının da teyit ettiğini söyleyebiliriz. Merkez Bankası'nın, her ne kadar politikacılar bunu reddetse de, "enflasyonla büyüme arasındaki ödünleşme gerçeğini" iyi bildiğini, yüksek büyümeyle, enflasyonla mücadelede koydukları hedeflere ulaşılamayacağını gördüğünü düşünüyoruz.
Türk-İş'in yüksek belirlediği gıda fiyatları ardından, son açıklanan İTO enflasyon rakamları beklentilerin altında kaldı ama gıdadaki artış yüzde 2.28 oldu. Dün TEPAV'ın açıkladığı gıda fiyat artışı rakamları yüzde 2.58 oranında çıktı. Bugün TÜİK'ın aylık gıda fiyat artışını ve genel manşet oranı göreceğiz.