Altın fiyatlarındaki düşüş devam ederken, buna bağlı olarak döviz rezervlerinde yüklü düşüşler göreceğiz. Yarın açıklanacak haftalık düşüş rakamı 11 milyar doları bulacak. Rezervlerdeki gerileme devam ederse Merkez'in aralıkta faiz indirimi yapması iyice zorlaşacak.

Yarın resmi olarak açıklanacak 17-24 Ekim haftasındaki rezerv rakamı piyasalara sürpriz olacak. Aslında, altın etkisinden ayrıştırıldığında; haftalık rezervden döviz satışı 5.7 milyar dolar düzeyinde. Ancak altın fiyatlarındaki düşüş nedeniyle, haftalık erimenin 11 milyar doları bulduğunu göreceğiz.

Faizin açıklandığı geçen perşembe günü, yüklü döviz satışları görülmüş ama ertesi gün CHP kayyum davasının iptaliyle, beklenen döviz girişi de olmamış. Aynı gün İmamoğlu'na casusluk davası açıklamasıyla olumlu etkinin yumuşadığı, cuma sadece 200 milyon dolarlık rezerv artışı yaşandığı görülüyor.

Özetle; enflasyonla mücadeledeki başarısızlık, buna rağmen faiz indiriminin devam etmesi, siyasi tansiyondaki yükseklik ve altın fiyatlarındaki dalgalanma başta, küresel finans gelişmeleri rezervlerde büyük düşüşlere yol açtı.

"Altın fiyatları çok düştü artık rezervde o kadar düşüş yaşanmaz" denilemez çünkü bundan sonra da erime devam edecek. Altın fiyatlarındaki düşüş devam ederse, erime rakamları yine büyük olur. Ancak enflasyonla mücadelede gelinen nokta itibariyle, "Merkez Bankası artık kurları sıkı tutmak istiyor, bunun için de döviz rezervlerinden satışa devam etmek zorunda".

Zaten mevsimsel olarak döviz açığının yaşandığı bir döneme girdik. Turizm sezonu açılana kadar, yani gelecek yıl mayısa kadar Türkiye'nin döviz ihtiyacı yaşandığı bir dönem. Buna ek olarak, geçen yıl olduğu gibi, yılın sonuna kadar enflasyon rakamı yüzde 32'nin çok üzerine çıkmasın diye, kurların neredeyse sabite yakın bir düzeyde gitmesi sağlanmaya çalışılacak.

Ne kadar sağlanabilir bilmiyoruz ama "rezerv erirken alınması çok zor olan faiz indirim kararı"nın aralıkta zora gireceğini söyleyebiliriz.

REZERV ERİMESİ PİYASAYI SIKIŞTIRACAK

Bu arada döviz rezervlerindeki erimenin piyasalara etkisi de önümüzdeki dönem çok tartışılacak. Rezervlerden satış, karşılığı TL'nin piyasadan çekilmesi anlamına geleceği için, piyasaların sıkışması doğal bir sonuç. Bu sıkıntının reel sektörü, özellikle KOBİ'leri nasıl etkileyeceği tartışılmaya değer. Piyasalar iyice sıkışınca, siyasi baskının artması kaçınılmaz olacak. Bunun sonucu olarak bazı sektörlere sübvansiyonlu krediler gündeme gelebilir. Buna kamu bankalarından konut kampanyaları eklendiğinde,