Merkez Bankası'nın son açıklamalarının etkisiyle, piyasalar "kurların bundan sonra daha az artacağı" beklentisine girdi. Bu nedenle döviz mevduat hesapları azalırken, döviz kredisi hacminin hızla büyüdüğü, yabancı fon girişleriyle rezervlerdeki artışın yeniden güçlendiği görülüyor.
Merkez Bankası enflasyon hedeflemesine geçtiğini açıklayarak, "enflasyonla mücadele için, gerekirse faizlerin yüksek tutulacağı ve kurların son aylardaki kadar hızlı artmayacağı" mesajını verdi. Piyasaların Merkez Bankası'nın bu mesajlarını satın almaya başladığı görülürken, bu eğilimin sürüp sürmeyeceği ise birkaç ay içinde netlik kazanacak.
Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesi açıklaması, birçok açıdan tartışılmaya devam ediyor. Bazı iktisatçılar hedeflemeye geçilse bile, para politikası uygulamasında önemli değişiklik olmayacağı görüşünü savunuyorlar. Buna karşılık, "Merkez Bankası'nın bu açıklama ile kendini ve hükümeti bağladığını, artık enflasyonla mücadelede daha kararlı davranacağını" savunan iktisatçılar var.
Kimin haklı çıkacağını görmek için birkaç ay daha beklememiz gerekecek. 19 Mart krizi ardından, faiz indirimi sürecini kesip yeniden faiz artırarak önemli bir testten geçen Merkez Bankası yönetiminin, güven verebilmek için "hedefleme testi"nden de başarıyla çıkması gerekecek.
EYLÜLDE 3 PUAN GARANTİ DEĞİL
Siyasi krizler başta olmak üzere risklerin devam etmesinin getirdiği belirsizlikleri gidermek ve para politikasına güveni tam anlamıyla oluşturmak için, Merkez yönetimi, enflasyon hedeflemesi gibi daha radikal bir önlem almaya mecbur kaldı.
Merkez, hedeflemeye geçerek aynı zamanda piyasalara "örtük kur hedefleyeceğinin" mesajını da vermiş oldu. İşte bu mesaj nedeniyle döviz eğilimin yavaşladığı, yabancı fon girişlerinin büyüdüğü görülüyor.
Temmuz'da yapılan 3 puanlık faiz indimi ardından enflasyon hedeflemesi uygulamasının devreye girmesiyle birlikte, artık eylül ayı için beklenen 3 puanlık indirimin garantisinin kalmadığını söyleyebiliriz.
Ağustos enflasyonuna ilişkin öncü veriler, aylık enflasyonun planlandığı gibi, yüzde 1.5 veya altına inmesinin zorlaştığını gösteriyor. Bu takdirde, Merkez'in yüzde 29 tahminini gerçekleştirmek için 3 puanlık indirim yapamayacağı konuşulmaya başladı. Önümüzdeki günlerde eylüldeki faiz toplantısında 3 puan yerine 2 puanlık indirimi tartışmaya başlayabiliriz.
Merkez Bankası'nın enflasyon hedefine kilitlenerek, büyümeyi gözardı etme noktasına geldiği belirtilirken, bu nedenle reel sektörün artacak şikayetlerine rağmen, faiz indirimlerinin beklentilerin altında kalma ihtimali büyüyor. Enflasyon hedefini tutturmak için; Merkez Bankası'nın gelişmelere göre faiz indirimlerini düşük tutabileceği, bunun büyümeye etkisini ise gözardı etmesi gerekeceği belirtiliyor.