Bir süredir iktidarın açıkladığı orta vadeli program hedefleri, zaten piyasalar için gösterge olmaktan çıkmıştı. İki gündür CHP İstanbul il başkanlığı önünde, tartaklanan milletvekilleri görüntüleri eşliğinde açıklanan yeni OVP'ye güvenin var olamayacağını söyleyebiliriz.
Bu görüntüleri oluşturan, siyasi iklimi bilerek çatışmalı hale getiren iktidarın 3 yıl vadeli metninin kabul edilmesinin ne kadar zor olacağı açık. O nedenle "yeni OVP üzerinde çalışan bürokratların emeğine yazık olmuş" diyebiliriz.
Şimdiye kadar hiçbir OVP'de yazılı hedeflere tam olarak uyulamadı. Buna rağmen ilk yıllarda, orta vadeli hedef konularak piyasaların önlerini görebilmesinin sağlanacağı umuduyla, nispeten itibarı olan, bakılan metinlerdi. Daha sonra sadece siyasi hesaplara göre dizayn edildi, özellikle seçim dönemlerinde hedefler tümüyle unutuldu. Öyle olunca da OVP'ye güven, giderek azalmaya devam etti.
BÜYÜME VE İŞSİZLİK BİRLİKTE DÜŞÜYOR
Son 5 yıldır ise belirlenen hedefler çok büyük ölçüde saptığı ve iktidarın bundan rahatsızlık duymadığı açığa çıkınca, OVP'ye bakılmaz oldu. İktidar temsilcileri, işlerine geldiklerinde "OVP hedefimiz bu" dediler ama hedefin gerçekleşmesi için gayret sarfetmediler.
Buna giderek tırmandırılan siyasi çatışmalar eklendi. OVP'yi hazırlayan teknisyenler titiz davranıyor, hiç olmazsa yazılan makro dengeler arasında ilişkiyi kurmaya çalışıyor olabilirler ama bu çabaların sonuç veremediği açık.
Bir örnek vereyim; 2021 4 Eylül'de açıklanan OVP'de 2022 enflasyon hedefi yüzde 9.8 iken, Merkez Bankası hedefi 28 Ekim'de 11.8'e çıkarmış. Gerçekleşme ne olmuş derseniz; yüzde 64.3'lük enflasyon... 2023 OVP hedefi 24.9 iken gerçekleşme yüzde 64.8, 2024 OVP hedefi 33 iken gerçekleşme yüzde 44.4 olmuş.
Gelelim bu yıla; 5 Eylül 2024'te OVP hedefi yüzde 17.5, 8 Kasım'da Merkez Bankası 21'e yükseltmiş. Yeni OVP'de 2025 gerçekleşmesi yüzde 28.5 olmuş. Halbuki Merkez Bankası bu tahmini daha yılın başında yüzde 24'e çıkarmış, koridorun üst sınırını yüzde 29 yapmıştı.
Peki ne olacak derseniz; yüzde 29.5'e inebileceği hesaplanıyordu ama yaşanan bu siyasi gerginliğin devamı ve Merkez Bankası'nın iktidar isteğiyle hızlı faiz indirimine zorlanması halinde, artık yüzde 30'un altına inebileceği şüpheli.