Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün Külliye'de "bütçe bağlama töreni"nde konuştu. Yılmaz 2026 bütçesi genel rakamlarını verirken, yine iddialı sözler de vermiş. Ekonomi yönetimine, daha doğrusu iktidara güven hızla azalırken, açıklanan bütçenin anlamını yitirdiği, yol gösterici olmaktan uzaklaştığı görülüyor.
Karar mekanizması tümüyle Cumhurbaşkanı'na geçtikten sonra, böyle bir tören icat edildi. Eskiden Bakanlar Kurulu'nda son şekli verilen bütçe yasa taslağı 17 Ekim'de TBMM'ye verilirdi. Plan Bütçe Komisyonu'ndaki ciddi müzakereler, muhalefetin eleştiri ve önergelerine verilen önemle, Komisyon'da bütçe kalemlerinde değişiklikler yapılırdı. Bütçe yine, 17 Ekim'de TBMM'ye geliyor ama Komisyon'da ve Genel Kurul'da yapılan ciddi tartışmalar, yapılan değişiklikler eskide kaldı.
Cumhurbaşkanlığı'na bağlanan eski DPT ve Maliye Birimleri bütçeyi hazırlıyor. Komisyonlarda Cumhurbaşkanı istemedikçe değişiklik yapılamıyor. Genel kurulda da parmak kaldırılıp kabul ediliyor. Halbuki bütçeler çok önemli siyasi metinlerdir; iktidarın hangi toplumsal kesimlerden hangi kesimlere gelir transferi yaptığını gösteren, yani önceliklerini ortaya koyduğu metinlerdir. Yaptığı tercihlerin halk tarafından nasıl karşılandığı ise seçimlerde verilen oylarla ortaya çıkar.
BÜTENİN BELİRLEYİCİLİĞİ
Şimdi AKP milletvekillerinin, komisyondaki üyelerinin, bütçeyi incelemeye gerek duyduğunu sanmıyorum. Muhalefet gibi iktidar milletvekilleri de bütçede etkisiz bırakıldıkça, ister istemez halkın milletvekilleri kanalıyla şikayet ve taleplerinin bütçeye yansıması da artık mümkün olamıyor.
Böyle olunca da, demokrasinin işleyişi ister istemez sekteye uğruyor.
Buna rağmen bütçelere ekonominin tüm aktörleri tarafından önem verilir, yazılı hedeflere göre vatandaşlar ve iş insanları dahil herkes, kendi hesaplarına yön vermeye çalışırlardı. Halk bütçe yapımına müdahil olamasa da hedeflere göre en azından kendilerini etkilerden korumak için, bütçeye bakardı.
Son yıllarda Orta Vadeli Program gibi, bu çerçevede yapılan bütçe metinleri de herkesin kendini ona göre ayarlamaya çalıştığı bir metin olmaktan çıktı. ünkü enflasyon, büyüme gibi hedeflerde ciddi sapmalar oluyor, işsizlik gibi hedeflere ise kalem oyunları nedeniyle, artık güvenilir bulunmadığı için fazla bakılmıyor.